all girls dream
Bağışıklık sistemine faydası varmış bu meretin. Bende marketten lahana aldım fırında pattisin yanında yedim Gayette ii oldu yarında kornison aliyim diyorum da her yemeğe gider mi turşu neyin yaninda daha ii olur ilk akla kuru üstü pilav gelio başka
Bağışıklık sistemine faydası varmış bu meretin. Bende marketten lahana aldım fırında pattisin yanında yedim Gayette ii oldu yarında kornison aliyim diyorum da her yemeğe gider mi turşu neyin yaninda daha ii olur ilk akla kuru üstü pilav gelio başka
0
simdi dusundum, kuru fasulye ve pilav haricinde hic yemiyorum.
biber tursusu falan donerle, kebapla da yiyiyorum
biber tursusu falan donerle, kebapla da yiyiyorum
0
Ben makarnayla yerim. Sucuk, sosis falan bunlarla yapılmış bilimum yemekle yerim. tavuk yemekleriyle (kızarmış ya da ızgara) yerim. Küçükken ekmek arasına koyup yediğim bile oldu :))
edit: basonda balık deyince aklıma geldi. ton balığı + kornişon + marul + mayonez. çok sevdiğim bir sandviç türüdür.
edit: basonda balık deyince aklıma geldi. ton balığı + kornişon + marul + mayonez. çok sevdiğim bir sandviç türüdür.
0
Ben bazen markette aliyorum, bitiriyorum. Bos kavonozu kasadan gecirdigim oluyor. Her zaman, her yerde, her kosulda yiyiyorum.
0
Ben her türlü yemeğin yanında yiyebilirim turşuyu ama en çok kısırla mercimek köftesine yakıştırıyorum. Kırmızı fasulye, nohut, börülce salatalarına falan da yakışıyor. Bir de tostun hem içine koymayı hem de yanında yemeyi seviyorum.
0
Bulgur pilavi, kuru fasulye, etli yemekler, her sey olabilir. Yalniz o faydali olanlar ev yapimj tursular ve ev yapimi sirkeler icin.
0
yemeklerin yanında lahana, biber, ya da bunların kavurması + domates ya da fasulye.
nohut/ kuru yanında jalepeno da iyi gidiyor. pidelerin yanında da muazzam.
ayrıca salatalık turşusunu rendeden geçir sonra normal salatalık rendeden geçir+ süzme yoğurt + mayonez + dereotu + sarımsak + karabiber + nane + hafif zeytinyağı = al sana meze neyin yanında yersen ye :)
nohut/ kuru yanında jalepeno da iyi gidiyor. pidelerin yanında da muazzam.
ayrıca salatalık turşusunu rendeden geçir sonra normal salatalık rendeden geçir+ süzme yoğurt + mayonez + dereotu + sarımsak + karabiber + nane + hafif zeytinyağı = al sana meze neyin yanında yersen ye :)
0
Ev turşusu olacak o. Marketten alınan bir işe yaramaz. Ev turşusu tarifleri var internette. Hem lezzetli oluyor.
0
tepedeki psychedelic adam
göz muayenesi ve kan tahlili için randevu vs. almak gerekiyor mu? sabah bu alanlarda çok sıra olur mu? ücretler hakkında bilginiz var mı?
göz muayenesi ve kan tahlili için randevu vs. almak gerekiyor mu? sabah bu alanlarda çok sıra olur mu? ücretler hakkında bilginiz var mı?
0
hastanerandevu.gov.tr'den randevu alabilirsiniz. kan tahlili için randevu yok, direkt gidip kan veriyorsunuz, onlar sistemden doktorun tahlil istediğini görüyor zaten.
0
Randevusuz da gidebilirsiniz yani randevusuz gittiğim hastaneler oldu. Fakat randevunuz olursa kaçta gideceğinizi bilirsiniz aşağı yukarı, planınızı ona göre yaparsınız. Yine de en sağlıklısı hastanenin internet sitesine bakmak veya telefonla arayıp sormak olacaktır.
Ek: Muayeneden söz ediyorum. Tahlil için önce istem çıkarılması gerekir ki bunun için de yine muayene olmanız gerekir. Geçmiş olsun.
Ek: Muayeneden söz ediyorum. Tahlil için önce istem çıkarılması gerekir ki bunun için de yine muayene olmanız gerekir. Geçmiş olsun.
0
Kan tahlili yaptıracaksan sabah erken saate randevu al ve aç git. Randevu sisteminde kaydın yoksa 182'yi arayabilirsin, aynı kapıya çıkıyor.
0
eriksatie
en kolay ve en hizli sekilde bir kredi karti edinmem lazim. neresi verir. kamuda calisiyorum, 7 bin civari aylik gelirim var ama bunun 4 bin lirasi krediye gidiyor.
en kolay ve en hizli sekilde bir kredi karti edinmem lazim. neresi verir. kamuda calisiyorum, 7 bin civari aylik gelirim var ama bunun 4 bin lirasi krediye gidiyor.
0
Sorunun cevabını bilmiyorum ama şunu belirteyim; paranın ne kadarının nereye gittiği önemli değil. Yeni yasaya göre maaşının 4 katına kadar limit alabiliyorsun.
0
maas garantiye yatiyor ama bonusla hic iyi hatiralarimiz yok. o yüzden başka banka arayisindayim.
0
Garanti için m.garanti.com.tr bunu düşünebilirsiniz. En hızlısı maaş bankanız olmak ile beraber her bankadan kolayca alabilirsiniz.
0
son barkod okuyucu
Malum olaydan sonra şu Pınar ürünlerini satın almıyorum, Torku ile Ülker de kara listeye aldığım firmalar; bir süredir Mis ürünleri alıyordum, bugün Mis'in de Ülker'e ait olduğunu öğrendim. Yahu yeşil sermaye olmayan firma yok mudur? Sizler hangi firmanın ürünlerini kullanıyorsunuz?
Malum olaydan sonra şu Pınar ürünlerini satın almıyorum, Torku ile Ülker de kara listeye aldığım firmalar; bir süredir Mis ürünleri alıyordum, bugün Mis'in de Ülker'e ait olduğunu öğrendim. Yahu yeşil sermaye olmayan firma yok mudur? Sizler hangi firmanın ürünlerini kullanıyorsunuz?
0
Sek'i hem gıda mühendisi hem de denetlemeci arkadaşlar övüyordu. Sek alıyorum o yüzden.
0
sek'in parası da iyi malları da iyi.
kaşarını alıyorum hem diğer bulduklarıma göre daha yağlı hem 1-2 lira daha ucuz.
kaşarını alıyorum hem diğer bulduklarıma göre daha yağlı hem 1-2 lira daha ucuz.
0
sorunvar
Simdi az bas agrim vardi.Spor yapinca (biraz kosu bandinda yuruyus) yapinca bas agrim gecti.Neden agriyodu sizce.?
Simdi az bas agrim vardi.Spor yapinca (biraz kosu bandinda yuruyus) yapinca bas agrim gecti.Neden agriyodu sizce.?
0
Soğuk, stres vb sebeplerle kaslar iyi kanlanamadığında kasılı kalıyor. Kulunç dediğimiz şeylere dönüşüyor. Sporla kaslar ısındı, kan dolaşımı hızlandı. Kaslar gevşeyince baş ağrısı da geçti.
0
Susuzluktan olabilir. Spor yaparken susayıp içtiysen geçmiştir. Başım çok nadir ağrır şükür ki, ağrıdığında da nedeni genellikle budur.
0
buridanessegi
Çocukluğumdan beri tırnaklarımı yiyorum bu yüzden tırnak yatağım kısacık. Uzatabiliyorum ama yatak kısa olunca biraz uzasa bile ayrık duruyor tırnağım zaten ince hemen kırılıyor. Medikal ya da doğal bi ürün önerebilir misiniz aynı problemi yaşayanlar? Tırnağım yatağına bitişik ve güçlü uzasın istiy
Çocukluğumdan beri tırnaklarımı yiyorum bu yüzden tırnak yatağım kısacık. Uzatabiliyorum ama yatak kısa olunca biraz uzasa bile ayrık duruyor tırnağım zaten ince hemen kırılıyor. Medikal ya da doğal bi ürün önerebilir misiniz aynı problemi yaşayanlar? Tırnağım yatağına bitişik ve güçlü uzasın istiyorum :(
0
tbmm
s. b.arkadaşın kafası biraz karışık yardımcı olursanız seviniriz.
s. b.
arkadaşın kafası biraz karışık yardımcı olursanız seviniriz.
arkadaşın kafası biraz karışık yardımcı olursanız seviniriz.
0
İkisinde de devlette çalışma şansı şuanda biraz az. Fakat Pdr'nin şuan doğuda atanma şansı ve 4+2 yıl çalışma şartı var. Fakat bunlar okulu bitirinceye kadar değişir. Zira okul devamlı bir ekmek kapısı
Özellerde çalışabilir. Pdr okursa eğitim alanında bir okul psikoloğu olur, psikoloji okursa terapi merkezlerinde daha hasta odaklı bir çalışması olur. karar versin.
Eğitim alanı mı "counselor" olmak mı ya da psikolog olmak mı ister. Bir de psikolog olursa da özel okulda yine çalışabilir. Fakat devlette çalışma şansı olmaz. Öğrencileri, öğretmeyi eğitim vermeyi seviyorsa pdr, hasta insanlarla ilgilenmek çalışmak istiyorsa psikoloji
Özellerde çalışabilir. Pdr okursa eğitim alanında bir okul psikoloğu olur, psikoloji okursa terapi merkezlerinde daha hasta odaklı bir çalışması olur. karar versin.
Eğitim alanı mı "counselor" olmak mı ya da psikolog olmak mı ister. Bir de psikolog olursa da özel okulda yine çalışabilir. Fakat devlette çalışma şansı olmaz. Öğrencileri, öğretmeyi eğitim vermeyi seviyorsa pdr, hasta insanlarla ilgilenmek çalışmak istiyorsa psikoloji
0
Hasta ile ilgilenmek istiyorsa klinik psikoloji yüksek lisansı yapması lazım. Ancak klinikçilerin çoğu bile danışmanlıktan öteye gidemiyor.
Düz psikoloji mezunu olarak net işsiz kalır ya da düşük ücretlere iş bulursa bulur.
Pdr = psikolojik danışmanlıktır. Okul psikologluğu ya da öğretmenlik değildir.
Her iki bölüm için de terapi eğtimleri, test eğitimleri ve atölye çalışmaları için harcayacak parası yoksa hiçbişey olamaz.
Spesifik bir ilgi ya da hedef yoksa iki bölümü de ömermem. 5 sene sonra ne olacağı belli olmamakla birlikte mezun sayısı gittikçe artıyor.
Şunu da ekleyim; psikoterapi ve psikolojik danışma büyük oranda aynı şeydir.
Düz psikoloji mezunu olarak net işsiz kalır ya da düşük ücretlere iş bulursa bulur.
Pdr = psikolojik danışmanlıktır. Okul psikologluğu ya da öğretmenlik değildir.
Her iki bölüm için de terapi eğtimleri, test eğitimleri ve atölye çalışmaları için harcayacak parası yoksa hiçbişey olamaz.
Spesifik bir ilgi ya da hedef yoksa iki bölümü de ömermem. 5 sene sonra ne olacağı belli olmamakla birlikte mezun sayısı gittikçe artıyor.
Şunu da ekleyim; psikoterapi ve psikolojik danışma büyük oranda aynı şeydir.
0
yüksek lisans yapmadan devlette yaşlı bakımevlerinde, kimsesiz çocuk yuvalarında, hastanelerde, kızılay bünyesinde ve aile bakanlığının kimi projelerinde çalışılabilir. lakin yüksek lisans mutlaka yapılmalı en basitinden -ve en zoru- klinik alanda. devlette ne olacağı belirsiz, insan sıkılabilir, o vakit klinik yüksek lisansı hayat kurtarır.
ek olarak öğretmenlik düşünülüyorsa psikolojiyle vakit kaybedilmesin pdr tercih edilsin.
ek olarak öğretmenlik düşünülüyorsa psikolojiyle vakit kaybedilmesin pdr tercih edilsin.
0
İki bölüm için de devlet işi bitik. Eskiden insanlar bu bölümleri devlete atanmak için seçiyordu. Şimdi anlamı kalmadı. Tanıdığım psikoloji mezunları özel eğitim öğretmenliği yapıyor.
0
Formasyon aldiginda pdrcilerle ayni sartlarda okula atanabiliyor psikologlar da. Ama artik atanmak pek kolay degil. 2 senede asiri degisti isler. Ders programlarinu da bir karsilastirsin o yuzden.
0
red g
merhabayarından cumartesiye kadar kalacak şekilde havalanı çevresinde transfer de yapan uygun ücretli otopark biliyor musunuz? internette sezgi diye bir yer buldum, önerir misiniz?
merhaba
yarından cumartesiye kadar kalacak şekilde havalanı çevresinde transfer de yapan uygun ücretli otopark biliyor musunuz? internette sezgi diye bir yer buldum, önerir misiniz?
yarından cumartesiye kadar kalacak şekilde havalanı çevresinde transfer de yapan uygun ücretli otopark biliyor musunuz? internette sezgi diye bir yer buldum, önerir misiniz?
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
uzun zamandır kaçınırım ama takıldığım ortamlarda hep alafranga tuvalet bulunduğu için dert etmemiştim. şimdi şehir merkezinde kursa gidiyorum haftasonu sabah 9 akşam 6 orda olacam güya. ama tuvaletleri alaturka 5. kattan aşağıya mı ineyim diye düşünüyorum yoksa kaderime razı mı olayım. ne biçim ülk
uzun zamandır kaçınırım ama takıldığım ortamlarda hep alafranga tuvalet bulunduğu için dert etmemiştim. şimdi şehir merkezinde kursa gidiyorum haftasonu sabah 9 akşam 6 orda olacam güya. ama tuvaletleri alaturka 5. kattan aşağıya mı ineyim diye düşünüyorum yoksa kaderime razı mı olayım. ne biçim ülkeyiz arkadaş bi klozet koymak bu kadar zor olmamalı. geçen sene sırf bu sebeple bir kursa kaydımı yaptırmamıştım ama kaçış yok galiba türkiyde yaşıyorsan illa montla sıçma sıkıntısını yaşayacaksın. sizde durum nedir ve benim gibi olanlara tavsiyeniz var mı.
0
alaturka tuvaletlerde vücudun aldığı pozisyondan ötürü dışkılama işlemi alafrangaya göre daha rahat gerçekleşiyor. o yüzden iki türü de kullanın yani.
0
kendini akşamları tuvalete çıkmaya alıştır.
belli bir saatte tuvalette otur, bekle. bir süre sonra zaten her gün aynı saat diliminde yapıyorsun nşa.
belli bir saatte tuvalette otur, bekle. bir süre sonra zaten her gün aynı saat diliminde yapıyorsun nşa.
0
alaturka tuvalet <3 ben. daha sağlıklı
problem taharet kısmıysa ıslak mendil kullanılabilir
problem taharet kısmıysa ıslak mendil kullanılabilir
0
sıç bikaç kere alışırsın. alışınca bırakamicaksın zaten. vurucan götüne suyu bunda zor bişey yok. sol elle vur yalnız belli olsun hangi eli neyde kullandığın ki için rahat olsun cips mips yerke
0
Ne meraklıymışsınız be avuçlamaya.
5. Kattan aşağı in kardeş madem o kadar yakınındaysa. Her şey 20 saniyede olup bitiyor değil ya. Sık dişini in aşağıya ve bok avuçlamadan yaşamaya devam et.
5. Kattan aşağı in kardeş madem o kadar yakınındaysa. Her şey 20 saniyede olup bitiyor değil ya. Sık dişini in aşağıya ve bok avuçlamadan yaşamaya devam et.
0
damba
Arkadaslar 11 gun kullanacagim bu uyku tulumu, yastigi ve mati, bir cadirda kalacagiz.Agustosun ilk iki haftasi Urdun yakinlarinda kamp, dolayisiyla cok sicak olacak.Tulum, mat vb alirken nelere dikkat etmeliyim? Nereden almaliyim.Bir daha uyku tulumu kullanmam zannediyorum, en ucuzunu alsam, olur m
Arkadaslar 11 gun kullanacagim bu uyku tulumu, yastigi ve mati, bir cadirda kalacagiz.
Agustosun ilk iki haftasi Urdun yakinlarinda kamp, dolayisiyla cok sicak olacak.
Tulum, mat vb alirken nelere dikkat etmeliyim? Nereden almaliyim.
Bir daha uyku tulumu kullanmam zannediyorum, en ucuzunu alsam, olur mu?
Tesekkurler?
Agustosun ilk iki haftasi Urdun yakinlarinda kamp, dolayisiyla cok sicak olacak.
Tulum, mat vb alirken nelere dikkat etmeliyim? Nereden almaliyim.
Bir daha uyku tulumu kullanmam zannediyorum, en ucuzunu alsam, olur mu?
Tesekkurler?
0
Bir daha kullanmayacaksanız Decathlon'dan hem kaliteli hem de uygun her şeyi halledebilirsiniz. Bulunduğunuz şehirde yoksa internet sitesinden alabilirsiniz.
0
Arpenaz2'nin yazlık olanı var dekathlon'da, dışı gümüş renkli, o işini görür. Uyku tulumu alma, şişme yatak, şişme yastık ve pike al. Bir de ufak çadır lambalarından al, tamamdır.
0
O sicakta tulumu ne yapacaksin,direk mat al yeter yada manuelin dedigi sisme olanlardan al.
0
6 yasimdan beri metal dinliyorum
Spoiler alertFrank ülkeyi savaşa sokuyordu. Sezon finali olmuştu. Hangi bölümdeyim ben?
Spoiler alert
Frank ülkeyi savaşa sokuyordu. Sezon finali olmuştu. Hangi bölümdeyim ben?
Frank ülkeyi savaşa sokuyordu. Sezon finali olmuştu. Hangi bölümdeyim ben?
0
goodyes
Merhaba arkadaşlar, 80 yaşında dedem var tedavi için istanbul'a geldi adam yıllardır marmarayı merak ediyormuş bana sorup duruyor. Diyorum ki yarın arabamla sirkeci marmaray istasyonuna gidelim orda parkedip bindireyim kendisine teklif ettiğimde gözleri parladı, vallaha mı diyor :) Şimdi sorum şu ma
Merhaba arkadaşlar, 80 yaşında dedem var tedavi için istanbul'a geldi adam yıllardır marmarayı merak ediyormuş bana sorup duruyor. Diyorum ki yarın arabamla sirkeci marmaray istasyonuna gidelim orda parkedip bindireyim kendisine teklif ettiğimde gözleri parladı, vallaha mı diyor :)
Şimdi sorum şu marmaray'la anadolu yakasına geçtik, durağn yakınlarında yemek yiyebileceğimiz veya birşeyler içebileceğimiz bir mekan var mı? Gitmişken birşeyler ısmarlayayım diyorum da. Bir de dönüşte vapurla dönsek de bir de gemiye de mi binmiş olsa diyorum, öyle olursa nasıl yapabiliriz? tarif ederseniz sevinirim. Teşekkürler şimdiden.
Şimdi sorum şu marmaray'la anadolu yakasına geçtik, durağn yakınlarında yemek yiyebileceğimiz veya birşeyler içebileceğimiz bir mekan var mı? Gitmişken birşeyler ısmarlayayım diyorum da. Bir de dönüşte vapurla dönsek de bir de gemiye de mi binmiş olsa diyorum, öyle olursa nasıl yapabiliriz? tarif ederseniz sevinirim. Teşekkürler şimdiden.
0
Marmaray çıkışında nautilus avm var. Direkt giriş kapısına çıkıyorsun. Güzel bir seçenek değil ama demiş olayım.
Marmaraydan kadıkoy metrosuna aktarma yapın. Kadıkoyde yemek içeçek mekanları her yerde zaten. Metrodan 3 numaralı çıkıştan çıkınca çarşıya giden yola çıkıyorsunuz. Dönüşte de vapurla dönebilirsiniz.
Marmaraydan kadıkoy metrosuna aktarma yapın. Kadıkoyde yemek içeçek mekanları her yerde zaten. Metrodan 3 numaralı çıkıştan çıkınca çarşıya giden yola çıkıyorsunuz. Dönüşte de vapurla dönebilirsiniz.
0
ayrılıkçeşmesi'nde doğru düzgün bir yer yok ama nautilus avm var. sonra metro ile kadıköy'e geçip biraz dolaşıp vapura binebilirsiniz. fakat üsküdar durağı sizin için daha uygun bence. şu an beton döküyor olsalar da tarihi bir atmosferi falan var en azından. merakı varsa etraftaki tarihi camilere uğrayabilirsiniz. yürüyebiliyorsa yürüyerek veya otobüs, minibüs, taksi vs. ile salacak tarafına kız kulesi ve meşhur istanbul silueti manzarasında veya fethipaşa korusuna çıkarak boğaza karşı bir şeyler yiyebilirsiniz. dönüşte de yine iskeleden vapura atlayıp geçersiniz eminönü'ne..
0
Uskudarda inip kanaat lokantasina goturun. Anneannemler oyle yapiyorlardi, cok mutlu oluyorlardi. Bir de denize karsi cay icersiniz tamam.
(Bkz:kanaat lokantasi)
(Bkz:kanaat lokantasi)
0
Sirkecide marmaraya ulaşmak için çok yürünüyor, buna hazırlıklı olun :) bence üsküdar'da inmeniz daha mantıklı. Çirkinleşmiş de olsa dedenizin Üsküdar'ı görmeyi tercih edeceğini düşünüyorum.
0
Sirkecide dogru girişi bulursanız asansörle marmaraya kolay inersiniz. Üsküdarda kanaat lokantası arkadaslarin da dedigi gibi bir seçenek. Onun haricinde mimar sinan çarşısı falan var. Caminin oralarda ehtiyarlarin takildigi parkin kenarinda bir cay ocagi var, çayı guzel.
Aslına bakarsan uskudardan taksiye atlayip fethipasa korusuna gidin. En güzel çayı orda içersiniz. Taksi dedigime bakma 5 10 dakka yürüyerek ama koru biraz yokuş, zor olur
Aslına bakarsan uskudardan taksiye atlayip fethipasa korusuna gidin. En güzel çayı orda içersiniz. Taksi dedigime bakma 5 10 dakka yürüyerek ama koru biraz yokuş, zor olur
0
kosun lan mevzu var
selaminaleykummarketten milfoy hamuru aldimicine kasar koyup kapattimfirinda 25 dk pisirdim.gayet iyi oldu bu konuyu biraz gelistirmek istiyorumornegin dort tane kare hamur icin yarim tekerlek kasar peyniri kullandim ve hamuru tam kapatamadigim icin kenarlardan patlayip peynirler disari akmis.ve ham
selaminaleykum
marketten milfoy hamuru aldim
icine kasar koyup kapattim
firinda 25 dk pisirdim.
gayet iyi oldu
bu konuyu biraz gelistirmek istiyorum
ornegin dort tane kare hamur icin yarim tekerlek kasar peyniri kullandim ve hamuru tam kapatamadigim icin kenarlardan patlayip peynirler disari akmis.
ve hamurlarin sekilleri kemal sunalla halit akcatepenin altin dolu cuvali ararken yaptiklari somun ekmeklere benzedi.
borek yapimimi nasil gelistirebilirim?
uzerine yumurta cirpip sursem olur mu ? sadece beyazini mi sureyim?
marketten milfoy hamuru aldim
icine kasar koyup kapattim
firinda 25 dk pisirdim.
gayet iyi oldu
bu konuyu biraz gelistirmek istiyorum
ornegin dort tane kare hamur icin yarim tekerlek kasar peyniri kullandim ve hamuru tam kapatamadigim icin kenarlardan patlayip peynirler disari akmis.
ve hamurlarin sekilleri kemal sunalla halit akcatepenin altin dolu cuvali ararken yaptiklari somun ekmeklere benzedi.
borek yapimimi nasil gelistirebilirim?
uzerine yumurta cirpip sursem olur mu ? sadece beyazini mi sureyim?
0
sadece sarısını sür üzerine susam dök.
hamur içine kaşar yerine tavuk döner koy güzel oluyor.
hamur içine kaşar yerine tavuk döner koy güzel oluyor.
0
Cok anlamam ama yumurta sarisi surup, corek otu veya susam serpmek guzel olur.
Kasari azaltip zeytin ya da sosis gibi cesitler de yapbilirsiniz.
Kasari azaltip zeytin ya da sosis gibi cesitler de yapbilirsiniz.
0
Paçanga gibi bir şey yapabilirsin. Bezelyeli, havuçlu, patatesli bir iç malzemesi pişirip onunla da doldurabilirsin.
0
yumurtanın beyazını sarını ayırmakla ugrasmayıp tamamen karıstırıp (omlet gibi) o şekilde üzerine sürsem olmuyor mu
0
Superfreshın tereyeğlı milföyleriyle yap çok daha kezzetlı oluyor. Kaşarı çok koyma bi delik bulup akıyor. Kapatınca çatalın ucuyla kenarlarına bastır. Üzerine yumurta ve çörekotu yada susam güzel oluyor. İçine sosis garnitür sucuk vs de koyabilirsin. Hatta milföyden tatlıda yapabilirsin içine nutella sürüp kapat üstüne bıçakla çizikler at yumurta akı sür toz şeker serp ver fırına
0
Erensq06
Merhaba arkadaşlar , herkes sözlükte ve etrafımda çayı şekersiz içiyordu Harika oluyor falan diyorlardı. Ben de diyette olduğum için deneyeyim dedim 1 Aydır içiyorum alıştım tamam ama dedikleri gibi Harika değil. Eskiden çayı seven biri olarak artık zorla içiyor gibiyim. Şimdi zaten ekmeği , tuzu ,
Merhaba arkadaşlar , herkes sözlükte ve etrafımda çayı şekersiz içiyordu Harika oluyor falan diyorlardı. Ben de diyette olduğum için deneyeyim dedim 1 Aydır içiyorum alıştım tamam ama dedikleri gibi Harika değil. Eskiden çayı seven biri olarak artık zorla içiyor gibiyim. Şimdi zaten ekmeği , tuzu , çikolatayı vb braktım çok olumlu sonuçlar alıyorum. 1er küp şeker günde 4-5 çay diyeti etkiler mi?
0
1 küp şeker 20 kalori. Günde 100 kalori. Ayda 3000 kalori. O da yaklaşık yarım kilo yağ.
0
çayda şekeri bıraktıktan sonra birkaç ay ben de hiç tat falan almıyodum hoşuma da gitmiyordu çay. bir yıl falan oldu sanırım ve çay şu an gayet güzel geliyor.
0
Küp şeker dediğimiz şey esasında sukroz formunda bir disakkarit, yani 1 molekül glukoz 1 molekül fruktoz içerir, bu şekerler çoğunlukla glikojenlerinde ve çok az da kaslarında enerji olarak kullanılmak üzere depolanır, depolar doluysa yağ olarak depolanır. Yani diyetini etkileyip etkilemeyeceği senin günlük toplam aldığın kalorilere ve fiziksel aktivitelerine bağlı. Bununla birlikte çikolatalar ve diğer abur cuburlar çoğunlukla kimyasal şekerler olan fruktoz-mısır şurubu içerir, bunlarda fruktoz molekülü daha yüksek olduğu için, fruktoz da enerji olarak kullanılmadığı için direkt karaciğere gider ve yağ olarak depolanır. Bu verilere göre sen karar verirsin kullanıp kullanmamaya.
0
her seye atarlanan adam
BluTv'nin 1 haftalık ücretsiz deneme sürümünü kullanmak istiyorum fakat abone olmak için kredi kartı bilgilerini falan istiyor. Sonradan ücret falan keserler mi acaba? Neden deneme sürümü için kredi kartı bilgilerimi istiyor bunlar?
BluTv'nin 1 haftalık ücretsiz deneme sürümünü kullanmak istiyorum fakat abone olmak için kredi kartı bilgilerini falan istiyor. Sonradan ücret falan keserler mi acaba? Neden deneme sürümü için kredi kartı bilgilerimi istiyor bunlar?
0
Deneme sürümü bitmeden para kesmiyor,bitmeden önce iptal edebilirsiniz,1 hafta süre veriyor yine de.
0
kart bilgilerini istemesi hem sistemin istismar edilmesini önlemek için hem de bir satış stratejisi. artık birçok büyük şirket böyle çalışıyor spotify müzikte, netflix film/dizide, scribd kitap/dergi/sesli kitap alanlarında üstelik 1 ay ücretsiz deneme sunuyorlar. çoğu zaman da makul bir fiyata güzel hizmet sundukları için insanlar minnetar hissedip üyelikleri sürdürme eğiliminde oluyor.
öbür soruya gelirsek önceden sonradan ücret kesmeleri gibi bir durum olmaz. belirledikleri süre içinde ücretsiz deneyebiliyorsunuz.
masum'u ve the young pope'i izleyin (:
öbür soruya gelirsek önceden sonradan ücret kesmeleri gibi bir durum olmaz. belirledikleri süre içinde ücretsiz deneyebiliyorsunuz.
masum'u ve the young pope'i izleyin (:
0
Gucci
Evde 4-5 aylık bir kedi var. Hayvan yemek seçmeye başladı, hep et istiyor ve iyice oburlaştı. Bu normal midir, değilse çözümü nedir?
Evde 4-5 aylık bir kedi var. Hayvan yemek seçmeye başladı, hep et istiyor ve iyice oburlaştı. Bu normal midir, değilse çözümü nedir?
0
hep et verdiğiniz için alışmış işte, vermemeniz gerekiyordu o kadar. benim de önüme hep et konsa, ben de diğerlerini yemezdim. önüne kuru mama koyun, acıkınca elbet yiyecektir. oradan alışır bir şekilde.
0
hayvanların da zamanla bi damak tadı gelişiyor. benim kedi yavruyken her bulduğunu yerdi, önce mama seçmeye başladı şimdi proplan mamadan başka mamayı yemiyor. bi kere maması bitince idare etsin diye sucuğu hafif kızartıp koydum önüne aç kaldı gene de yemedi hayvan.
tabi bu zevklerinin değişmesini istiyorsanız biraz diretmeniz lazım kedi alışana kadar. gereğinden fazla beslemeyin, kısırlaştırdıktan sonra ışık hızıyla şişmanlıyorlar ne olduğunu anlamıyorsunuz.
tabi bu zevklerinin değişmesini istiyorsanız biraz diretmeniz lazım kedi alışana kadar. gereğinden fazla beslemeyin, kısırlaştırdıktan sonra ışık hızıyla şişmanlıyorlar ne olduğunu anlamıyorsunuz.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
çok konuşan ve doğal olarak da çok fazla boş konuşan bir insan bunu neden yapar. bunun arkasındaki psikoloji nedir? yani teke tekken sizi kitliyorsa susup cevap vermediğinizde bile size boş boş laf atıyorsa?
çok konuşan ve doğal olarak da çok fazla boş konuşan bir insan bunu neden yapar. bunun arkasındaki psikoloji nedir? yani teke tekken sizi kitliyorsa susup cevap vermediğinizde bile size boş boş laf atıyorsa?
0
Açıkcası benim de ara ara yaptığım şey. Ama genelde biriyle bir yere gidilir ve sessizlik hakim olunca bir şeyler söyleyeyim çabası oluyor. Tek taraflı konuşmaya çalışmakta muhabbetin boş olmasına neden oluyor.
0
direk empati yoksunluğu, bağlantılı olarak bencillik, saygısızlık ve zeka geriliği. çok da anlam yüklememek lazım. piskolojisi de genelde; kendini kanıtlayamamışlık, bak ben varımcılık.
0
Bazıları ne yazık ki bunu samimiyet göstergesi olarak görüyor, seni kendine yakın gördüğü için güya sohbetiyle şereflendiriyor.
Ben hoşlanmıyorum ve ağız ishali olarak nitelendiriyorum bunları ama samimiyet arkasına gizlenince birşey söyleyemiyorsun.
Ben hoşlanmıyorum ve ağız ishali olarak nitelendiriyorum bunları ama samimiyet arkasına gizlenince birşey söyleyemiyorsun.
0
karsi taraf sessiz durmaya devam ediyorsa kendi kendine hirs yapip onu konusturmaya calisma arzusu olabilir. benim tanidigim birkac insan boyle mesela. susarsaniz ustunuze gelirler. siz konusursaniz susarlar
0
kendini kabul ettirme çabası ve toplum içinde kaybolma korkusu vardır genelde. aynısını iş yerinde yaşadım gözümü kaçırdım dinliyormuş gibi yaptım 2 3 kere birşeyler teklif etti moralimin bozuk olduğunu söyleyip kibarca reddettim ve anlatma odağı olmaktan kurtuldum. konuşma isteğini başkalarına yöneltti. bir nebze olsun rahatım.
0
Çevremde böyle biri var ve bence nedeni ilgi odağı olma çabası ve işsizlik.
0
burchak
Merhabalar diyetteyim canım çok çikolata çekiyor ama nasıl böyle ne yesem de geçse ne yapsam ? Yardım edin !Çorba diyeti yapıyorum bu arada sürekli çorba.
Merhabalar diyetteyim canım çok çikolata çekiyor ama nasıl böyle ne yesem de geçse ne yapsam ? Yardım edin !
Çorba diyeti yapıyorum bu arada sürekli çorba.
Çorba diyeti yapıyorum bu arada sürekli çorba.
0
böyle kriz anında dilinizin altına 1 parça bitter çikolata koyun, yavaş yavaş erisin. krize bire bir.
0
Doktorla görüşmeden paldır küldür diyet yapmayın. Kilo vermeye çalışırken hormon sisteminizi bozup sonra asla kilo veremeyen insanlar haline geliyorsunuz.
Dengeli beslenme önemli. Abur cuburu komple yememen lazım zaten. Değil diyette normal zamanda da geçerli. Belli ki canın şeker istiyor, kuru meyve yiyebilirsin ama coşmadan.
Dengeli beslenme önemli. Abur cuburu komple yememen lazım zaten. Değil diyette normal zamanda da geçerli. Belli ki canın şeker istiyor, kuru meyve yiyebilirsin ama coşmadan.
0
tatsız tuzsuz galetalardan yiyordum canım bir şey çekince, tüm iştahımı yok ediyordu
0
kendine ne zorun var da çorba diyeti yapıyorsun?
ayrıca çorba içersen canın tabiki çikolata falan ister. bol proteinli bol yağlı bir diyet yap tok kal
ayrıca çorba içersen canın tabiki çikolata falan ister. bol proteinli bol yağlı bir diyet yap tok kal
0
Tatlı kuruyemişlerden yeyin.
Diyetiniz bana da çok sağlıklı gelmedi. İşi bilen birilerinden yardım alın.
.
Diyetiniz bana da çok sağlıklı gelmedi. İşi bilen birilerinden yardım alın.
.
0
Çikolatali çorba <3 teşekkürler arkadaşlar. Çorbayi öğlen ve kahvaltıda içiyorum akşam yemeğinde ızgara köfte ya da sebze yiyeceğim. Diyetisyen arkadasim program vermedi de abur cuburu kes öğünleri azalt dedi çünkü 3 kilo fazlam var. Öğünler arası yoğurt yiyorum :)
0
Diyet bana da başarısız geldi.
Muz üstü tarçın tatlı isteğini tatmin ediyor. Muz+kakao da yapılabilir.
Muz üstü tarçın tatlı isteğini tatmin ediyor. Muz+kakao da yapılabilir.
0
kuru meyve yulaf ve bal ya da pekmezden granola yap. sütle karıştır ye beni aşırı tatmin ediyo tatlı konusunda. gerçi ben diyet yapmıyorum pasta da yiyorum keşke diyet yapsam.
0
winston insani
MerhabaLarBaya aradım ama bulamadım. Mandir adında bir Hindu tapınağı çeşidi var.Bu gibi bir yapı ülkemizde inşa edilebilir mi? Legal midir yani?
MerhabaLar
Baya aradım ama bulamadım. Mandir adında bir Hindu tapınağı çeşidi var.
Bu gibi bir yapı ülkemizde inşa edilebilir mi? Legal midir yani?
Baya aradım ama bulamadım. Mandir adında bir Hindu tapınağı çeşidi var.
Bu gibi bir yapı ülkemizde inşa edilebilir mi? Legal midir yani?
0
solenkol
Suan izlediğim dizi kalmadı. Severek ızledıklerım True detective, Dexter, fargo, peaky blinders,en son bron/Broen izledim ve çok.basarılı buldum mesela. Bunları seven şunu da sever diyebileceğiniz dizi önerilerine açığım.
Suan izlediğim dizi kalmadı. Severek ızledıklerım
True detective, Dexter, fargo, peaky blinders,en son bron/Broen izledim ve çok.basarılı buldum mesela. Bunları seven şunu da sever diyebileceğiniz dizi önerilerine açığım.
True detective, Dexter, fargo, peaky blinders,en son bron/Broen izledim ve çok.basarılı buldum mesela. Bunları seven şunu da sever diyebileceğiniz dizi önerilerine açığım.
0
novotni
her ay istediğiniz türde ürünlerden oluşan bir kutuyu müşterisine yollayan websiteleri var biliyorsunuz. bunları kullanıyor musunuz ya da kullanmaya sıcak bakıyor musunuz?evet ise hangi ürünlerin bu şekilde aylık fasılalarla size ulaşmasını isterdeniz?
her ay istediğiniz türde ürünlerden oluşan bir kutuyu müşterisine yollayan websiteleri var biliyorsunuz. bunları kullanıyor musunuz ya da kullanmaya sıcak bakıyor musunuz?
evet ise hangi ürünlerin bu şekilde aylık fasılalarla size ulaşmasını isterdeniz?
evet ise hangi ürünlerin bu şekilde aylık fasılalarla size ulaşmasını isterdeniz?
0
iflah olmaz bir ıvır zıvır sever olduğum için bu aylık kutular, ve hatta üyeliği bana hediye edilse çok hoşuma gider. fakat maddi yükü ister hafif ister ağır olsun almam sanırım. neden sorsan söyleyemem, sanırım sadece kendi seçtiğim şeylere para harcamayı seviyorum.
aylık çiçek/sebze tohumu gelsin yanında mini bir nasıl bakılır fasikülüyle çok isterim. hatta çok iyi fikirmiş yav galiba.
aylık çiçek/sebze tohumu gelsin yanında mini bir nasıl bakılır fasikülüyle çok isterim. hatta çok iyi fikirmiş yav galiba.
0
Tamamen sacmalik. Bir seye ihtiyac duyarsan alirsin. Ihtiyacin olmayan seylere para harcamani saglatiyor iste manasizca.
0
november wine
Sebebi ne olabilir? Ayrıca alakası var mıdır bilmiyorum ama şunları da belirtmekte fayda görüyorum.- yıllar içinde giderek artan bir çok çabuk terleme durumum var.- güneşe fazla çıkmadığımdan tenim hayalet gibi beyaz renkte.- kız arkadaşım elimi tuttuğunda sürekli elimin çok soğuk olduğunu söylerdi.
Sebebi ne olabilir? Ayrıca alakası var mıdır bilmiyorum ama şunları da belirtmekte fayda görüyorum.
- yıllar içinde giderek artan bir çok çabuk terleme durumum var.
- güneşe fazla çıkmadığımdan tenim hayalet gibi beyaz renkte.
- kız arkadaşım elimi tuttuğunda sürekli elimin çok soğuk olduğunu söylerdi.
yoksa ben öldüm mü? neler oluyor olabilir?
- yıllar içinde giderek artan bir çok çabuk terleme durumum var.
- güneşe fazla çıkmadığımdan tenim hayalet gibi beyaz renkte.
- kız arkadaşım elimi tuttuğunda sürekli elimin çok soğuk olduğunu söylerdi.
yoksa ben öldüm mü? neler oluyor olabilir?
0
Dolaşım bozukluğu da olabilir. Şekere de bi baktır her ihtimale karşı. Ama mıtlaka doktora git.
0
sende sempatik sinir sistemi çok aktif. Terlemen ve damarlarının daralması ondan. Soğukluk da terin soğuması ve dolaşım azlığından. Eskiden göğüs cerrahisi bakardı bunlara ama şimdi botoksla hallediliyor sanıyorum. Sempatektomi ameliyatının alternatifi varsa ona yönelebilirsin
0
dave87
Sabah ofiste yemek üzere, sağlıklı ve pratik kahvaltı önerileriniz neler?Evde kahvaltı yapacak vaktim olmuyor. Her sabah sandviç/simit, kahve/çay döngüsünü de bozmak istiyorum. Haftada en az 2-3 gün sağlıklı ve hafif kahvaltı yaparak.Ne alabilirim? Ne hazırlayabilirim? Ne önerirsiniz?
Sabah ofiste yemek üzere, sağlıklı ve pratik kahvaltı önerileriniz neler?
Evde kahvaltı yapacak vaktim olmuyor. Her sabah sandviç/simit, kahve/çay döngüsünü de bozmak istiyorum. Haftada en az 2-3 gün sağlıklı ve hafif kahvaltı yaparak.
Ne alabilirim? Ne hazırlayabilirim? Ne önerirsiniz?
Evde kahvaltı yapacak vaktim olmuyor. Her sabah sandviç/simit, kahve/çay döngüsünü de bozmak istiyorum. Haftada en az 2-3 gün sağlıklı ve hafif kahvaltı yaparak.
Ne alabilirim? Ne hazırlayabilirim? Ne önerirsiniz?
0
Haslanmis yumurta (aksamdan) ve peynir. Yanina da bi dilim ekmek belki. Domates ve salatalik da olur. Hepsini bi saklama kabina koysan yeter.
0
d1rn3d78e3d9hc.cloudfront.net 
Bende soldaki saklama kabından var. Hiç dökülmüyor, kokmuyor içindekiler. Küçük gözün birine, evde hazırladığım kekikli pul biberli loru, 2-3 adet suda beklemiş kuru domatesi ve 2-3 yarım cevizi koyuyorum. Diğer küçük göze yeşil ve siyah zeytin koyuyorum. En büyük göze de domates ve biber koyuyorum doğranmış.
Ya da
Küçük gözün birine beyaz peynir ve ceviz, diğer küçük göze siyah zeytin ve ceviz. Büyük göze nane, maydonoz ve fesleğen koyuyorum.
Ya da
Yarım muz, 1 su bardağı süt, bir avuç dolusu çiğ ıspanak,3-4 çiğ bademi blenderdan geçirip termosla iş yerine götürüyorum.
Bende soldaki saklama kabından var. Hiç dökülmüyor, kokmuyor içindekiler. Küçük gözün birine, evde hazırladığım kekikli pul biberli loru, 2-3 adet suda beklemiş kuru domatesi ve 2-3 yarım cevizi koyuyorum. Diğer küçük göze yeşil ve siyah zeytin koyuyorum. En büyük göze de domates ve biber koyuyorum doğranmış.
Ya da
Küçük gözün birine beyaz peynir ve ceviz, diğer küçük göze siyah zeytin ve ceviz. Büyük göze nane, maydonoz ve fesleğen koyuyorum.
Ya da
Yarım muz, 1 su bardağı süt, bir avuç dolusu çiğ ıspanak,3-4 çiğ bademi blenderdan geçirip termosla iş yerine götürüyorum.
0
Ekleyecektim, cevabımı düzenleyemedim.
Bir yumurtadan peynirli ve maydonozlu omlet yapıp (ne kadar güzel çırparsanız o kadar krep görüntüsünde olur piştiğinde) omletin üzerine karabiberli süzme yoğurt veya labne veya tam yağlı beyaz peynir sürüp, onun üzerine hindi göğüs füme gibi bir şarküteri ürünü koyup rulo yapıp dilimleyerek de iş yerine götürebilirsiniz.
Bunları anlatması uzun sürse de yapması kısa sürüyor. Ben yine de sabah üşendiğimden sulanmayacak şeyleri hep akşamdan hazırlıyorum.
Akşamdan yumurta muffinler yapabilirsiniz. İçerisine renkli biberler, baharatlar, otlar ekleyerek pişirirsiniz sabah da direkt yanınıza alabilirsiniz.
Sebzeli kiş hazırlayabilirsiniz. En güzeli kabaklı oluyor bence. Yazın serin serin yemesi de ferah.
İşin içinde un ve şeker olsa, bu öneriler iki katına çıkar ama. Yemiyoruz :)
Bir yumurtadan peynirli ve maydonozlu omlet yapıp (ne kadar güzel çırparsanız o kadar krep görüntüsünde olur piştiğinde) omletin üzerine karabiberli süzme yoğurt veya labne veya tam yağlı beyaz peynir sürüp, onun üzerine hindi göğüs füme gibi bir şarküteri ürünü koyup rulo yapıp dilimleyerek de iş yerine götürebilirsiniz.
Bunları anlatması uzun sürse de yapması kısa sürüyor. Ben yine de sabah üşendiğimden sulanmayacak şeyleri hep akşamdan hazırlıyorum.
Akşamdan yumurta muffinler yapabilirsiniz. İçerisine renkli biberler, baharatlar, otlar ekleyerek pişirirsiniz sabah da direkt yanınıza alabilirsiniz.
Sebzeli kiş hazırlayabilirsiniz. En güzeli kabaklı oluyor bence. Yazın serin serin yemesi de ferah.
İşin içinde un ve şeker olsa, bu öneriler iki katına çıkar ama. Yemiyoruz :)
0
irene+1
eğer ofiste koku oluşma sorunu olmayacaksa, haşlanmış yumurtayı küçük küçük doğrayıp bol maydonoz, nane ve dereotu ekle. limon, zeytinyağı, pul biber, karabiber ve kimyonla sos hazırlayıp dök. malzemeleri akşamdan hazırlayabilirsin, sabah sadece sosu ekleyebilirsin.
eğer ofiste koku oluşma sorunu olmayacaksa, haşlanmış yumurtayı küçük küçük doğrayıp bol maydonoz, nane ve dereotu ekle. limon, zeytinyağı, pul biber, karabiber ve kimyonla sos hazırlayıp dök. malzemeleri akşamdan hazırlayabilirsin, sabah sadece sosu ekleyebilirsin.
0
ms brownstone
Hemen şimdi malzemeleri alıp yemek yapmanız gerekti. Ne alıp ne yaparsınız?
Hemen şimdi malzemeleri alıp yemek yapmanız gerekti. Ne alıp ne yaparsınız?
0
Fırında tavuk (tercihe göre sebzeli , poşette pişenlerden )
Pirinç pilavi
Domates çorbası veya tel şehriye çorbası (maydonozlu, domatesli, mümkünse tavuk suyu ile )
Ara sıcak olarak yetişir diyorsam mantarli veya patatesli börek
Bol yeşilli salata
Pirinç pilavi
Domates çorbası veya tel şehriye çorbası (maydonozlu, domatesli, mümkünse tavuk suyu ile )
Ara sıcak olarak yetişir diyorsam mantarli veya patatesli börek
Bol yeşilli salata
0
probiyotik
arkadaşın ev uzak, 2 saat iş yerindenbuhar kazanlı ütünün buhar modu açıkta bırakmış, akşama kadar beklersek sıkıntı olur mu?teşekkürler.
arkadaşın ev uzak, 2 saat iş yerinden
buhar kazanlı ütünün buhar modu açıkta bırakmış, akşama kadar beklersek sıkıntı olur mu?
teşekkürler.
buhar kazanlı ütünün buhar modu açıkta bırakmış, akşama kadar beklersek sıkıntı olur mu?
teşekkürler.
0
sıkıntı olur olmaz bilemiyorum ama riskli yani. komşuya dairenin sigortasını attırmasını isteyebilir en azından geçici çözüm.
0
O zaman da dolaptakiler bozulur. Bence eve erken çıkıp gitsin. Zaten çalışanların yüzde 60ı öyle yapacak bugün.
0
Kendi kendine kapanmıyor mu onlar, modelini biliyorsa internetten baksın, sabit durunca bir süre sonra kapanması kazım.
0
Ben 1 gun boyunca acik unutmustum bir sey olmadi ama buhari acik degildi sanirim. Buharin acik olmasi suyun buharlasip kazana zarar vermesine sebep olabilir.
0
saç düzleştiricisi için pek çok kez apartman görevlisinden sigortayı kapatmasını rica ettim. buzdolabındakilere bir şey olmuyor.
0
gliderpilot
herkese iyiakşamlarböyle işten gelince izlemelik. komedi olabilir, sağlam bilim kurgu olabilir, savaş olabilir, post apokaliptik olabilir. gossip girl tarzı olamaz. bir dizi tavsiyesi istiyorum. şu günlerde eksiğini çekiyorum.şu ana kadar izlediklerim.game of thronesvikingsfriendshimymfringekampen o
herkese iyiakşamlar
böyle işten gelince izlemelik. komedi olabilir, sağlam bilim kurgu olabilir, savaş olabilir, post apokaliptik olabilir. gossip girl tarzı olamaz. bir dizi tavsiyesi istiyorum. şu günlerde eksiğini çekiyorum.
şu ana kadar izlediklerim.
game of thrones
vikings
friends
himym
fringe
kampen om tungtvanet
unsere mutter, unsere vater
shameless
rick&morty
futurama
southpark
big bang theory
aklıma bir çırpıda gelenler bunlar.
film de olur. ancak film de tercihim 2. dünya savaşı batı cephesi özellikle amerikan perspektifi harici.(bu kategoride bir çok filmi izledim)
böyle işten gelince izlemelik. komedi olabilir, sağlam bilim kurgu olabilir, savaş olabilir, post apokaliptik olabilir. gossip girl tarzı olamaz. bir dizi tavsiyesi istiyorum. şu günlerde eksiğini çekiyorum.
şu ana kadar izlediklerim.
game of thrones
vikings
friends
himym
fringe
kampen om tungtvanet
unsere mutter, unsere vater
shameless
rick&morty
futurama
southpark
big bang theory
aklıma bir çırpıda gelenler bunlar.
film de olur. ancak film de tercihim 2. dünya savaşı batı cephesi özellikle amerikan perspektifi harici.(bu kategoride bir çok filmi izledim)
0
anlattıklarına göre the man in the high castle tam sana göre
birkaç günde tüm bölümleri bitirirsin
birkaç günde tüm bölümleri bitirirsin
0
yazmayı unutmuşum band of brothers ve the pacifici de izledim.
diğer tüm dizileri sıraya ekleyeceğim :)
diğer tüm dizileri sıraya ekleyeceğim :)
0
bilim kurgu ✔
savaş ✔
post apokaliptik ✔
ve daha fazlası: vakit kaybetmeden battlestar galactica diyorum.
savaş ✔
post apokaliptik ✔
ve daha fazlası: vakit kaybetmeden battlestar galactica diyorum.
0
soufigay
Merhaba;Önce kendimi bir ilişki terapistine görünsek mi acaba diye bulduktan sonra şimdi de size yazmaya karar verdim. Ben bir eşcinselim, (30 yaşında), şimdiye kadar uzun / kısa süreli ilişkilerim olmuştu. Ancak yaklaşık 5 aydır ilk defa bu kadar ciddi bir ilişkim oldu. Sevdiğim adam 44 yaşında ve
Merhaba;
Önce kendimi bir ilişki terapistine görünsek mi acaba diye bulduktan sonra şimdi de size yazmaya karar verdim. Ben bir eşcinselim, (30 yaşında), şimdiye kadar uzun / kısa süreli ilişkilerim olmuştu. Ancak yaklaşık 5 aydır ilk defa bu kadar ciddi bir ilişkim oldu. Sevdiğim adam 44 yaşında ve daha önce ailesinin zoruyla evlenmiş, bu evlilikten bir çocuğu olmuş, evliliklerinin ikinci senesinde de karısı bu işte bir terslik olduğunu farketmiş, araştırmalarının sonucunda eşinin eşcinsel olduğunu farketmiş ve boşanmışlar.
Boşanma sırasında normalde mahkeme çocuğu anneye verecekken mahkemede de tüm konuları açık edip, babası eşcinsel olduğundan ve eşcinselliğin de bulaşıcı olduğunu düşündüğünden oğlunun da eşcinsel olacağını düşündüğünden çocuğu istemediğini söylemiş ve sonraki süreçte hiç görüşmemişler tabi bu boşanma sürecine gelene kadar sevgilimin o zamanlar gizli olan cinsel yönelimini tüm akrabalarına açık etmiş falan filan.
Eşinden boşandığında oğlu henüz 2 yaşında olan sevgilim 11 sene boyunca hiç ciddi ilişki yaşamamış, oğlu bu konulardan etkilenmesin vs. diye genelde.
Sonrasında ise 5 ay önce ortak bir arkadaşımızın aracılığıyla biz tanıştık, o uzun süreli bir ilişki aramadığını söylemişti ama bir şekilde birbirimize aşık olduk ve bir haftanın sonunda bana daha önce evlenip boşandığını, bir oğlu olduğunu anlattı. Sonrasında oğluyla tanıştık falan. İlk zamanlar oldukça hoş karşılıyordu beni... Sonuçta babasının çok fazla arkadaşı yok ve ben de daha yaşına yakın olduğumdan onu lunaparka götüren, hediyeler alan falan biriydim onun için.
Sonrasında sevgilimin bana gidip gelmesi, bende kalması sorun olmaya başlayınca (çünkü oğluna bakacak başka kimse yoktu.) ben onların bir apartman yanına taşındım. Bu sayede daha rahat görüşebilecektik, örneğin oğlu uyuduktan sonra uyumak için bana gelebilecekti vs. Çünkü ben sürekli onlarda kaldığımda oğlu bir süre sonra rahatsız olabilirdi. Buraya kadar her şey normal görünüyordu.
Ben taşındım, taşınma sürecinde elektrik/suyumun bağlanmadığı bir süreç oldu, 2-3 günlük bu sürede yine onlarda kaldım, bu arada oğlunun ayrı, babasının ayrı bir odası var. Ben de başka bir yer olmadığından babasıyla aynı odada kalıyormuşum gibi bir durum oluşturmuştuk. Benim ilk kaldığım gece babasıyla yatmak için oldukça ısrarcı bir tavır içine girdi ve biz üçümüz aynı yatakta uyuduk.
Sonrasında olaylar tırmanmaya başladı, Murat bana geldiği zamanlarda 5 dakika geçmeden telefon edip arayarak çağırmaya çalışmalar, her şey çok güzel giderken, örneğin birlikte bisiklete bindiğimiz ve çok eğlendiğimiz bir akşamın ardından bizim sinemaya gidecek olmamız sorun olmaya başladı çocuğun gözünde. Ve erkek arkadaşımla geçireceğimiz her başbaşa anı sabote etmeye yönelik bir davranış şeklinde şu anda.
Ne ben ne de erkek arkadaşım nasıl davranacağımızı bilemiyoruz, ben bir süre kendimi unutturmaya çalıştım, sevgilim de başka bir yere gittiğini söyledi ama ona da inanmıyor. Çünkü sevgilim öyle çok sosyal çevresi olan biri değil ve benden başka bir arkadaşı yok.
Sanırım bir profesyonel desteğe ihtiyacımız olduğu kesin, bunlar aşılamayacak şeyler değil ama 12 yaşındaki bir çocuğa bunlar nasıl anlatılır, anlatılmalı mı, anlatılması mı daha iyi anlatılmaması mı gibi bir sürü soru var aklımızda.
Profesyonel destek önce size sormak istedik o yüzden, bu arada profesyonel destek için de eşcinsel ilişkiler konusunda uzman birileriyle ilgili önerileriniz varsa dinlemekten mutluluk duyarız efenim.
Önce kendimi bir ilişki terapistine görünsek mi acaba diye bulduktan sonra şimdi de size yazmaya karar verdim. Ben bir eşcinselim, (30 yaşında), şimdiye kadar uzun / kısa süreli ilişkilerim olmuştu. Ancak yaklaşık 5 aydır ilk defa bu kadar ciddi bir ilişkim oldu. Sevdiğim adam 44 yaşında ve daha önce ailesinin zoruyla evlenmiş, bu evlilikten bir çocuğu olmuş, evliliklerinin ikinci senesinde de karısı bu işte bir terslik olduğunu farketmiş, araştırmalarının sonucunda eşinin eşcinsel olduğunu farketmiş ve boşanmışlar.
Boşanma sırasında normalde mahkeme çocuğu anneye verecekken mahkemede de tüm konuları açık edip, babası eşcinsel olduğundan ve eşcinselliğin de bulaşıcı olduğunu düşündüğünden oğlunun da eşcinsel olacağını düşündüğünden çocuğu istemediğini söylemiş ve sonraki süreçte hiç görüşmemişler tabi bu boşanma sürecine gelene kadar sevgilimin o zamanlar gizli olan cinsel yönelimini tüm akrabalarına açık etmiş falan filan.
Eşinden boşandığında oğlu henüz 2 yaşında olan sevgilim 11 sene boyunca hiç ciddi ilişki yaşamamış, oğlu bu konulardan etkilenmesin vs. diye genelde.
Sonrasında ise 5 ay önce ortak bir arkadaşımızın aracılığıyla biz tanıştık, o uzun süreli bir ilişki aramadığını söylemişti ama bir şekilde birbirimize aşık olduk ve bir haftanın sonunda bana daha önce evlenip boşandığını, bir oğlu olduğunu anlattı. Sonrasında oğluyla tanıştık falan. İlk zamanlar oldukça hoş karşılıyordu beni... Sonuçta babasının çok fazla arkadaşı yok ve ben de daha yaşına yakın olduğumdan onu lunaparka götüren, hediyeler alan falan biriydim onun için.
Sonrasında sevgilimin bana gidip gelmesi, bende kalması sorun olmaya başlayınca (çünkü oğluna bakacak başka kimse yoktu.) ben onların bir apartman yanına taşındım. Bu sayede daha rahat görüşebilecektik, örneğin oğlu uyuduktan sonra uyumak için bana gelebilecekti vs. Çünkü ben sürekli onlarda kaldığımda oğlu bir süre sonra rahatsız olabilirdi. Buraya kadar her şey normal görünüyordu.
Ben taşındım, taşınma sürecinde elektrik/suyumun bağlanmadığı bir süreç oldu, 2-3 günlük bu sürede yine onlarda kaldım, bu arada oğlunun ayrı, babasının ayrı bir odası var. Ben de başka bir yer olmadığından babasıyla aynı odada kalıyormuşum gibi bir durum oluşturmuştuk. Benim ilk kaldığım gece babasıyla yatmak için oldukça ısrarcı bir tavır içine girdi ve biz üçümüz aynı yatakta uyuduk.
Sonrasında olaylar tırmanmaya başladı, Murat bana geldiği zamanlarda 5 dakika geçmeden telefon edip arayarak çağırmaya çalışmalar, her şey çok güzel giderken, örneğin birlikte bisiklete bindiğimiz ve çok eğlendiğimiz bir akşamın ardından bizim sinemaya gidecek olmamız sorun olmaya başladı çocuğun gözünde. Ve erkek arkadaşımla geçireceğimiz her başbaşa anı sabote etmeye yönelik bir davranış şeklinde şu anda.
Ne ben ne de erkek arkadaşım nasıl davranacağımızı bilemiyoruz, ben bir süre kendimi unutturmaya çalıştım, sevgilim de başka bir yere gittiğini söyledi ama ona da inanmıyor. Çünkü sevgilim öyle çok sosyal çevresi olan biri değil ve benden başka bir arkadaşı yok.
Sanırım bir profesyonel desteğe ihtiyacımız olduğu kesin, bunlar aşılamayacak şeyler değil ama 12 yaşındaki bir çocuğa bunlar nasıl anlatılır, anlatılmalı mı, anlatılması mı daha iyi anlatılmaması mı gibi bir sürü soru var aklımızda.
Profesyonel destek önce size sormak istedik o yüzden, bu arada profesyonel destek için de eşcinsel ilişkiler konusunda uzman birileriyle ilgili önerileriniz varsa dinlemekten mutluluk duyarız efenim.
0
tavsiye vereyim diye geldim ama elim boş dönüyorum. bunu anca çocuklara yönelik çalışan psikolojik danışman çözebilir. çocuğa hangi yöntemlerle durumun izah edileceğini o bilebilir diye düşünüyorum. belki çocuk sizi kıskanmıştır, babasını ondan çaldığınızı düşünüyordur. ben de küçükken mesela kıskanırdım babamı. bence şimdilik anlatmayın, en azından açık açık anlatmayın ama çocuğa güvende olduğunu, sizin de zararsız olduğunuzu hissettirin.
0
gerçekten zor bir durum. naçizane fikrim, çocuk böyle yaparak babasını eşcinsellikten uzaklaştıracağını sanıyor belli ki. o konuda bilgi vermemişsin ama çocuk babasının durumunu biliyor ya da seziyor gibi. yaşı küçük olmadığından kandırmak değil de uzlaşmanın yollarını aramak daha doğru görünüyor bana.
bir de annenin şu anda çocukla görüşüp görüşmediği ve medeni durumu önemli bilgiler olabilir. mesela ayrılmış ana babalarda taraflardan biri evlenmedikçe, çocuklarında aile tekrar biraraya gelecekmiş inancı oluyor ve buna karşı duran herşeye aşırı tepki veriyorlar. görüşüyorlarsa ve anne bekarsa böyle bir fikri de olabilir belki.
bir de annenin şu anda çocukla görüşüp görüşmediği ve medeni durumu önemli bilgiler olabilir. mesela ayrılmış ana babalarda taraflardan biri evlenmedikçe, çocuklarında aile tekrar biraraya gelecekmiş inancı oluyor ve buna karşı duran herşeye aşırı tepki veriyorlar. görüşüyorlarsa ve anne bekarsa böyle bir fikri de olabilir belki.
0
13 yaşına gelmiş insana bebek muamelesi yaptığınızın farkında mısınız? gerçekleri niye gizliyorsunuz? bi birey olarak karşınıza alıp konuşacaksınız. babası yapacak tabiki bunu sizden önce. çok ağır karşılarsa destek almasını sağlamanız gerekiyor elbette.
0
Cocuk 12 yasina kadar babasini hic kimseyle paylasmak zorunda kalmamis, ortada ucgeni saglayan anne de yok. Yani babanin sevgisinin tek sahibi olmus, haliyle escinsel degil hetero da olsaydi yeni gelen kadin arkadas benzer tepkilere maruz kalacakti. Ama sizinki tabii daha zorlu bir durum. Bence cocukla bu durum artik konusulmali, ama bu hic kolay degil. Ornegin sevgiliniz bu gune kadar cocuguna farkliliklardan bahsetmis mi, farkli olani kabul etmekten ya da, escinsellik, duzcinsellik konularina dair ev ici konusmalar olmus mu konusu da ayri bir faktor. Bunun disinda cocuk bunu ilk duydugunda buyuk ihtimal bir aldatilmislik hissi yasayacak, bir yas donemine girecek ancak bu yasanmazsa ergenlik sonrasi buyuk ihtimal kendi anlayacak ve bu babayla arasina ciddi bir engel getirecek. Ya buyuk kavgalar ya da tamamen kopma, duygularini bastirma ice cekilme gibi. Haliyle bunlar b8r noktada konusulmali. Ama bence siz bu konunun disindasiniz. Bu babayla o ogulun arasinda olmali. Sonuc olarak Cetad bunyesinde (homofobik olmayan kisiler) bir psikiyatrist ya da psikolog secebeilirsiniz bu konuyu gorusmek icin. Istanbuldaysiniz sahika yukselle gorusun, o sizi cocuk icin birilerine yonlendirebilir diye dusunuyorum.
0
@manuel mandalina annesiyle hiçbir şekilde görüşmüyorlar, olaylar sonrası annesi Amerika'ya yerleşmiş başka bir adamla evlenerek ve çocukla hiçbir şekilde bağlantı kurmuyor. Annesi evli ve Amerika'da yaşıyor yani. Ve çocukların psikolojileri biraz tersine işliyor sanırım, çünkü sevgilimin oğlu kendisinin kötü bir çocuk olduğunu bu yüzden annesinin onları terk ettiğini düşünüyor her ne kadar bunun böyle olmadığını herkes anlatıyor olsa da.
Bu sebepten ötürü oğlunun en büyük korkusu babasının da onu bir gün terkedecek olması. Bu düşünceyle yaşıyor gibi sürekli.
Aslında bir şekilde anlatılabilir ama doğal olarak babasının da bazı korkuları var, örneğin bu sene TEOG sınavı var(mış) ve bu sınav onun hayatında çok önemli bir yer tutuyor ve bu sınav öncesinde böyle bir konuyla oğlunun beynini çok meşgul etmek istemiyor sınav sonucunu vs. etkiler diye.
Bu sebepten ötürü oğlunun en büyük korkusu babasının da onu bir gün terkedecek olması. Bu düşünceyle yaşıyor gibi sürekli.
Aslında bir şekilde anlatılabilir ama doğal olarak babasının da bazı korkuları var, örneğin bu sene TEOG sınavı var(mış) ve bu sınav onun hayatında çok önemli bir yer tutuyor ve bu sınav öncesinde böyle bir konuyla oğlunun beynini çok meşgul etmek istemiyor sınav sonucunu vs. etkiler diye.
0
13 yaşındaki dana gibi çocuğa bu şekilde yaklaşılmaz abi şimdi aslında biraz babasının dert etmesi ya da uğraşması gereken bi şey var. Yavaş yavaş çocukla arasına özel hayat duvarını örmesi gerekiyor. Zaten yakında o çocuğun da özel hayatı gereği dışarda işleri olmaya başlayacak ama "baba budur, işleri ve özel hayatı gereği şunu şunu yapar" algısının oturması gerekiyor çocukta. Afedersin sıçmaya bile birlikte götürülmüşse çocuk bu güne kadar, tabi ki şimdi de "biz ayrı takılıcaz" denmiyor
AMA
artık denmesi lazım. Gerekirse şamarı koymanız lazım ağzına ya da kedi alın. Aynen bak kedi falan alın, gözü döner unutur sizi. Oyalanır evde.
AMA
artık denmesi lazım. Gerekirse şamarı koymanız lazım ağzına ya da kedi alın. Aynen bak kedi falan alın, gözü döner unutur sizi. Oyalanır evde.
0
@soufigay, anladım. verdiğin ek bilgiler de çok önemli mesela. hepsinin bu tavırlara çeşitli derecelerde katkısı vardır muhakkak.
yalnız babasının düşüncesine katılmıyorum, zira her sene bi şekilde önemli bi olay olacak. teog'dan sonra yeni okula başlama stresi gelecek, çocuk zaten ergenlikte, ardından lisesiydi, üniversite hazırlıktı, kısacası ertelemenin sonu yok. yine de çocuğun yaşı ve hayat düzenine göre söylenmesi gereken en uygun zamanı ve biçimi terapist bilecektir.
yalnız babasının düşüncesine katılmıyorum, zira her sene bi şekilde önemli bi olay olacak. teog'dan sonra yeni okula başlama stresi gelecek, çocuk zaten ergenlikte, ardından lisesiydi, üniversite hazırlıktı, kısacası ertelemenin sonu yok. yine de çocuğun yaşı ve hayat düzenine göre söylenmesi gereken en uygun zamanı ve biçimi terapist bilecektir.
0
Çok hassas bir konu gerçekten kesinlikle profesyonel bir yardım alınması gerek bence ama nacizane fikrim çocuğa olduğundan çok küçük yaşta gibi muamele yapılıyor. Sizin sabrınızı tebrik ediyorum bu süreçte.
0
gerçekten durum çok fena.bence de aile terapisine filan gitmeli babası ona cinsel kimliğini vs açıklmalı.benim aklıma gelen diğer arkadaşın da dediği gibi araya duvar örülmesi.tahminim oğlan heteroseksüel.bence liseyi başka ilde okumalı üniyi de böylece kendi hayatını kurmuş olur
0
Çocuk olayı sezmiş, kendince babasını eşcinsellikten uzak tutmaya çalışıyor bence de.
Homofobik olmayan bir psikologla sanki çocuğun (olası) sınav stresinden korunması gibi bir niyetle gidilip 3-5 seans sonra bu durumun açıklanmasına yönelik bir hamle yapılabilir. Profesyonel destek şart.
Homofobik olmayan bir psikologla sanki çocuğun (olası) sınav stresinden korunması gibi bir niyetle gidilip 3-5 seans sonra bu durumun açıklanmasına yönelik bir hamle yapılabilir. Profesyonel destek şart.
0
bence de çocuk olayı sezmiş (hatta szmekten öte biliyor) ve babasını uzak tutmaya çalışıyor. evinde kalmanıza bir gerek olduğunu düşünmüyorum. aynı yatakta falan yatarak fazla zorlamışsınız durumu. kocaman çocuk iki erkeğin neden birlikte yattığını anlayacak yaşta. babasıyla yatmak istemesi falan da çocukta da problemler olduğunu gösteriyor.
0
Yazık o çocuğa. Siz ne yapıyorsanız yapın ama mümkünse çocuğu yatılı okula falan verin. Aklıma bir tek bu geliyor. Çok üzücü. Hiç akrabası falan yok mu? Anneanne dede falan da olur.
0
Profesyonel destek kesinlikle şart ve seçeceğiniz kişiye çok dikkat edin.
Ek olarak; ben de şartları biraz zorladığınızı düşünüyorum o evdeyken bu konuya bir çözüm bulana kadar birlikte uyumayın şart mı? Üç kişi birlikte uyumanız iyice saçma olmuş. Bu durumu sonsuza kadar ondan saklayamayacaksınız ama doğru zamanı ve doğru açıklama şeklini mutlaka bir uzmanla konuşun.
İmza: bir eşcinsel.
Ek olarak; ben de şartları biraz zorladığınızı düşünüyorum o evdeyken bu konuya bir çözüm bulana kadar birlikte uyumayın şart mı? Üç kişi birlikte uyumanız iyice saçma olmuş. Bu durumu sonsuza kadar ondan saklayamayacaksınız ama doğru zamanı ve doğru açıklama şeklini mutlaka bir uzmanla konuşun.
İmza: bir eşcinsel.
0
annesi terk etmiş bir çocuk babası da eşcinsel kusura bakmayın ama çok şanssız, üzüldüm kendisi için.
siz de kendi açınızdan bakarsanız haklısınız ama çocuğun açısından bakarsanız da annesiz bir çocuğun babasını elinden alıyorsunuz.
bence baba çocuğa her şekilde kendisini asla terk etmeyeceğini anlatmalı, hissettirmeli o zaman bu kadar saldırgan olmaz.
eşcinsellik konusunu da anlatmayın bence kesinlikle, o sırrı saklamak bir yük, çocuga dayanamaz, anlatırsa da baş edemez çevresindekilerin tepkileriyle.
siz de kendi açınızdan bakarsanız haklısınız ama çocuğun açısından bakarsanız da annesiz bir çocuğun babasını elinden alıyorsunuz.
bence baba çocuğa her şekilde kendisini asla terk etmeyeceğini anlatmalı, hissettirmeli o zaman bu kadar saldırgan olmaz.
eşcinsellik konusunu da anlatmayın bence kesinlikle, o sırrı saklamak bir yük, çocuga dayanamaz, anlatırsa da baş edemez çevresindekilerin tepkileriyle.
0
bana her yer cehennem
Akraba olmayan en yakın arkadaşınız için ölür müsünüz ?Bir durum var ve siz ölürseniz o yaşayacak. Aksi halde o ölecekSiz öleceksiniz ve o normal yaşantısına devam edecekCevaplar :ÖlürümÖlmem
Akraba olmayan en yakın arkadaşınız için ölür müsünüz ?
Bir durum var ve siz ölürseniz o yaşayacak. Aksi halde o ölecek
Siz öleceksiniz ve o normal yaşantısına devam edecek
Cevaplar :
Ölürüm
Ölmem
Bir durum var ve siz ölürseniz o yaşayacak. Aksi halde o ölecek
Siz öleceksiniz ve o normal yaşantısına devam edecek
Cevaplar :
Ölürüm
Ölmem
0
aile için düşünmem bile can feda derler ya.
arkadaş..bilmiyorum hayır yani..koşullara göre değişir aslında. belki benim hayattan beklentimin olmadığı ve artık yaşam zevkimin kalmadığı hatta şu dünyada fazlalık olduğumu hissetiğimde ve hayatta olmak ona ve dünyaya benden daha çok şey katacağını bilirsem düşünebilirim. ama sanıyorum ki bu da çok istisnai bir durum.
arkadaş..bilmiyorum hayır yani..koşullara göre değişir aslında. belki benim hayattan beklentimin olmadığı ve artık yaşam zevkimin kalmadığı hatta şu dünyada fazlalık olduğumu hissetiğimde ve hayatta olmak ona ve dünyaya benden daha çok şey katacağını bilirsem düşünebilirim. ama sanıyorum ki bu da çok istisnai bir durum.
0
runagain yazınca aklıma geldi.
askerlik süremce bayramlarda, özel günlerde falan evlilere nöbet yazdırmamaya çalışırdım. ailemden 1500 km uzaktayım ha evde boş boş oturmuşum ha nöbet tutmuşum diyerek. en azından adamın çocukları sevinsinler derdim.
şimdi runagainin yazdığını görünce soma faciasındaki o sahne aklıma geldi.
(bkz: beni bırakın mahmut'u alın onun karısı hamile)
ben bu sözü duyduğumu hatırlıyorum ama videoyu bulamadım bir türlü. arkadaş için ölünebilirmiş.
askerlik süremce bayramlarda, özel günlerde falan evlilere nöbet yazdırmamaya çalışırdım. ailemden 1500 km uzaktayım ha evde boş boş oturmuşum ha nöbet tutmuşum diyerek. en azından adamın çocukları sevinsinler derdim.
şimdi runagainin yazdığını görünce soma faciasındaki o sahne aklıma geldi.
(bkz: beni bırakın mahmut'u alın onun karısı hamile)
ben bu sözü duyduğumu hatırlıyorum ama videoyu bulamadım bir türlü. arkadaş için ölünebilirmiş.
0
(bkz: bir anket platformu olarak ekşiduyuru)
ölmem. şu tek kelimelik cevapları olan, içeriği de sandığınızdan 10000 kat daha az ilgi çekici olan anketlere de bir son verin artık lütfen.
ölmem. şu tek kelimelik cevapları olan, içeriği de sandığınızdan 10000 kat daha az ilgi çekici olan anketlere de bir son verin artık lütfen.
0
Annem babam yasamiyorsa olurum. Ama onlar yasarken yapmam, yazik evlat kaybi cok agir olur.
0
benim varlığımla vücut bulmuş birisi için neden öleyim ya, böyle saçma soru mu olur allasen. böyle söyleyince çok megalomanca görünüyordur belki ama bu adamın "en yakın arkadaş" olmasının sebebi ben değil miyim? onun BENİM İÇİN herhangi biri olmayıp EN YAKIN ARKADAŞ olması, benim varlığımdan kaynaklanan bir şey değil mi? aynı şekilde, benim onun için en iyi arkadaş olmam da tamamen onun algısı ve varlığıyla oluşan bir durum değil mi?
benim yok oluşumla birlikte yok olacak bir şey için neden öleyim yahu? şu dünyada uğruna ölmeyi kabul edebileceğim tek kişi herhalde çocuğum olur ki onun için de söz veremiyorum. geçen reddit'te okumuştum bir olay, i am not proud of my son diye, gugıllarsanız çıkar sanırım. adam öz annesine tecavüz ediyor. kadın, bunun üzerine eşini "ona çok benziyorsun" diyerek boşuyor, sonrasında da intihar ediyor. tüm bunların üstüne, anasına tecavüz eden ruh hastası it, babasıyla "nasıl çaldım senin orusbunu" diye dalga falan geçiyor. böyle "çocuk"lar da var.
büyük konuşmak gibi olmasın ama ben kimse için ölmem ya. ben olmadıktan sonra onların benim için ifade ettiği bir anlam yok ki. bunun tek bir istisnası var: savaş falan çıkar, anamız babamız kardeşimiz özgürce yaşasın diye o zaman ölümü göze alabilirim. öyle bir durumda "ben yoksam onların anlamı yok ki" demem, sonuçta benden sonra da yaşayacak onlar.
ama durduk yere şimdi arkadaşım ölmesin diye ben niye öleyim amk, böyle bi şey olabilir mi ya. kesinlikle doğru bulmuyorum.
benim yok oluşumla birlikte yok olacak bir şey için neden öleyim yahu? şu dünyada uğruna ölmeyi kabul edebileceğim tek kişi herhalde çocuğum olur ki onun için de söz veremiyorum. geçen reddit'te okumuştum bir olay, i am not proud of my son diye, gugıllarsanız çıkar sanırım. adam öz annesine tecavüz ediyor. kadın, bunun üzerine eşini "ona çok benziyorsun" diyerek boşuyor, sonrasında da intihar ediyor. tüm bunların üstüne, anasına tecavüz eden ruh hastası it, babasıyla "nasıl çaldım senin orusbunu" diye dalga falan geçiyor. böyle "çocuk"lar da var.
büyük konuşmak gibi olmasın ama ben kimse için ölmem ya. ben olmadıktan sonra onların benim için ifade ettiği bir anlam yok ki. bunun tek bir istisnası var: savaş falan çıkar, anamız babamız kardeşimiz özgürce yaşasın diye o zaman ölümü göze alabilirim. öyle bir durumda "ben yoksam onların anlamı yok ki" demem, sonuçta benden sonra da yaşayacak onlar.
ama durduk yere şimdi arkadaşım ölmesin diye ben niye öleyim amk, böyle bi şey olabilir mi ya. kesinlikle doğru bulmuyorum.
0
Çok çok çok yakın arkadaşımsa çok seviyorsam çok ihtiyacı varsa ve ben son çareysem, yapacağım en büyük güzellik karaciğerimden bir parça vermek olurdu ama ölmem. Misal karaciğer değil de böbrek lazım olsa onu da vermem. Böbreğimi vermiyorsam ölmeyi hiç düşünmem.
0
aradaki uzaklik
ya beyler bayanlar,bu ülkeye yarın öbür gün şeriat gelecek, bursa'da kadınlara ayrı metro vagonları var, ülkenin yarısı oruç tutmayanlara kafa göz dalacak kıvamda, mezhep çatışmasının dibindeyiz, kalkmış bir hanımefendi, sinirle küfür edip "...na ..yayım" diyen bir adama "cinsiyetçi küfür edemezsin"
ya beyler bayanlar,
bu ülkeye yarın öbür gün şeriat gelecek, bursa'da kadınlara ayrı metro vagonları var, ülkenin yarısı oruç tutmayanlara kafa göz dalacak kıvamda, mezhep çatışmasının dibindeyiz, kalkmış bir hanımefendi, sinirle küfür edip "...na ..yayım" diyen bir adama "cinsiyetçi küfür edemezsin" diyor.
ya kadın ve erkek eşitliği için canımı veririm, ama şimdi bu zurnanın en en en son deliği değil mi? lütfen böyle şeylere takılmayalım.
ne düşünüyorsunuz?
bu ülkeye yarın öbür gün şeriat gelecek, bursa'da kadınlara ayrı metro vagonları var, ülkenin yarısı oruç tutmayanlara kafa göz dalacak kıvamda, mezhep çatışmasının dibindeyiz, kalkmış bir hanımefendi, sinirle küfür edip "...na ..yayım" diyen bir adama "cinsiyetçi küfür edemezsin" diyor.
ya kadın ve erkek eşitliği için canımı veririm, ama şimdi bu zurnanın en en en son deliği değil mi? lütfen böyle şeylere takılmayalım.
ne düşünüyorsunuz?
0
katılıyorum zurnanın son deliği, sonuçta küfür etmek güzel bir şey değil cinsiyetten bağımsız ama alfabe gibi bir şey bu kalıplar. Cinsiyetçi küfür olarak takılmak bence fazla marjinal.
0
cinsiyetçi küfür ne oluyor ben hiç anlamıyorum. ben de ediyorum bu küfrü. yani takılacağımız daha somut sorunlar var bence. ama bunun sınırını şahsi olarak sen ben belirleyemeyiz, kişi kendisi belirler. ki bence bunun sınırı zurnanın en zırt dediği yerden belirlenmeli ki bu tip ayrımcılıkları kökten kazıyabilelim. sen bugün bu küfrü mü sorun edicez dersin, başkası çıkar vagonlara gelene kadar cinayetler var der. anlatabiliyorumdur umarım.
bu biraz şey gibi. sokakta kuşlara yem atan insana afrikada insanlar ölüyor demek gibi.
bu biraz şey gibi. sokakta kuşlara yem atan insana afrikada insanlar ölüyor demek gibi.
0
kadın erkek eşitliği için canınızı vereceğinize cinsiyetçi küfür etmemeyi deneseniz daha kolay olmaz mı? gerçi cinsiyetçi olmayan küfür pek yok.
0
olaya tersinden bakmaya çalışın. o zurnanın son deliğini bu kadar normalleştirdiğimiz için zurnanın sonraki deliklerine sırayla sıra geldi. göle bile bir taş attığınızda, halka en küçükten başlayıp büyüyor ve dağılıyor. o en küçük halkaya dahi tepki göstermek, normalleştirilmesine, bu eril söylemin yaygınlaşmasına katkı koymamak gerekiyor ki o halkalar büyümesin. taşın atılmasına tepki göstermek asıl mesele ama o çok başka başlıklarda konuşmamız gereken bir alan bence. bu tarz ifadelerin gündelik dilimize çok yerleşmiş olması, kadın cinayetlerine/ayrı vagonlara vesaireye kadar götüren zihniyete hizmet ettiği ve katkı koyduğu gerçeğini değiştirmiyor.
0
böyle yaklaşırsak yapılan her şeyi normalleştirmiş oluruz, bu da çok tehlikeli bir bakış açısı.
0
küfür edilir edilmez bilmiyorum ama erkeklerin böyle konularda öncelik belirlemeye çalışması saçma görünüyor. hem alışkanlık deyip bir insan cinsini aşağılıyorsun, hem de aşağıladığın insanların önceliğini belirlemek de istiyorsun. takıntı yapıyorlar diyorsun.
can vermeye gerek yok kadınlarla empati yapabilmek lazım.
can vermeye gerek yok kadınlarla empati yapabilmek lazım.
0
küfür etmek dışarıdan iğrenç görünen bi şey.
herhangi bi şeye de cinsiyetçi demek çok aptalca görünüyor ama :D
bu kelimeyi cümle içinde kullanan 10 kişiden 9'u laf olsun diye kullanıyor.
herhangi bi şeye de cinsiyetçi demek çok aptalca görünüyor ama :D
bu kelimeyi cümle içinde kullanan 10 kişiden 9'u laf olsun diye kullanıyor.
0
Bi yerden baslamak gerek. Belki de zurnanin son deliginden baslamak gerekiyordur.
0
az önceki duyuruya yazdığım koymalı küfür için bir yazar tepki göstermiş ki bence kesinlikle haklı. cinsiyetçi küfürler+adamlık muhabbetleri tatlı şeyler değil. ama şunlar şunlar var, sıra buna mı geldi?" bahanesine de katılmıyorum. bunlar böyle basamak basamak savunulacak, sırası gelecek şeyler değil. her koşulda savunulmalı, hiçbiri lüks değil. aynı şekilde veganlık, feminizm vb. de hepsi kendi cephesinde savunulmalı bana kalırsa.
0
Phoebe +1
"bursa'da kadınlara ayrı metro vagonları var" Cinsiyetçi küfürler ufak sorunlar gibi görünüyor, ya da sizin deyiminizle zurnanın son deliği gibi. Ama verdiğiniz örnekteki büyük durumlar da böyle "ufak" yanlışlardan doğuyor ve güç alıyor malesef.
"bursa'da kadınlara ayrı metro vagonları var" Cinsiyetçi küfürler ufak sorunlar gibi görünüyor, ya da sizin deyiminizle zurnanın son deliği gibi. Ama verdiğiniz örnekteki büyük durumlar da böyle "ufak" yanlışlardan doğuyor ve güç alıyor malesef.
0
Zurnanin son deligi degil. Sasilacak sey, bu kadar hice saymaniz, hele de böyle bir toplumda? kadincinayetleri.org
Bana göre de, dünyanin en büyük sorunu küresel mevsim degisikligi. Ne yapayim, bu sorun disindaki her seyi kücümseyeyim mi? Mesela kuraklik ve cöllesme artarken, Hollanda´daki gay nicin yeni haklar istiyor, daha önemli sorunlar var demeli miyim?
Sence kadini bu kadar asagilayan, kadina fiziki siddet uygulamayi her alanda sorunsuz olarak goren bir yerde, senin dilinle bunu desteklemen dogru mu?
Cinsiyetciligi kücümsemek, gecmiste kaldi, gercek degil demek, ya da su an yaptigin gibi "daha büyük sorunlarimiz" var demek cok tehlikeli bir sey.
Ayrica, düzgün konusarak kimseye bir iyilik yapmayacaksin.
Bana göre de, dünyanin en büyük sorunu küresel mevsim degisikligi. Ne yapayim, bu sorun disindaki her seyi kücümseyeyim mi? Mesela kuraklik ve cöllesme artarken, Hollanda´daki gay nicin yeni haklar istiyor, daha önemli sorunlar var demeli miyim?
Sence kadini bu kadar asagilayan, kadina fiziki siddet uygulamayi her alanda sorunsuz olarak goren bir yerde, senin dilinle bunu desteklemen dogru mu?
Cinsiyetciligi kücümsemek, gecmiste kaldi, gercek degil demek, ya da su an yaptigin gibi "daha büyük sorunlarimiz" var demek cok tehlikeli bir sey.
Ayrica, düzgün konusarak kimseye bir iyilik yapmayacaksin.
0
dilin yapısı ve kültürel nedenler dolayısıyla, argo öyle şekillenmiş.
günlük hayatta ağız dolusu küfür etmek istesen, başka bir şey söyleyemiyorsun zaten.
ben bu tip şeyler yerine, daha geniş kapsamlı, daha iş bitirici şeylerden yanayım.
şimdi biri "a.ına koyayım" dedi diye, kimse gidip kadın cinayeti işlemiyor.
ama belki kadın cinayetleri konusunda net adımlar atılır, denetim artar, cezalar ciddileşirse, o zaman toplumda bu algı oluşabilir, insanlar yeni bir argo türü yaratmaya meyledebilirler.
yani toplum yapısı ve kültür değişmeden, dil de değişmez.
değiştirmeye çalıştığınızda, radikal kalır, sivri ve emanet durur.
ki öyle de oluyor zaten.
bizim ülkemiz için olayı biraz her türlü kuş ve leylek ilişkisi olarak görüyorum açıkçası.
günlük hayatta ağız dolusu küfür etmek istesen, başka bir şey söyleyemiyorsun zaten.
ben bu tip şeyler yerine, daha geniş kapsamlı, daha iş bitirici şeylerden yanayım.
şimdi biri "a.ına koyayım" dedi diye, kimse gidip kadın cinayeti işlemiyor.
ama belki kadın cinayetleri konusunda net adımlar atılır, denetim artar, cezalar ciddileşirse, o zaman toplumda bu algı oluşabilir, insanlar yeni bir argo türü yaratmaya meyledebilirler.
yani toplum yapısı ve kültür değişmeden, dil de değişmez.
değiştirmeye çalıştığınızda, radikal kalır, sivri ve emanet durur.
ki öyle de oluyor zaten.
bizim ülkemiz için olayı biraz her türlü kuş ve leylek ilişkisi olarak görüyorum açıkçası.
0
Küfür dilden eğriliyor. Malesef bu ülkede cinsiyetçi olmayan küfür yok gibi. Benim bildiğim en ağır küfür "o.. çocuğu" cinsiyetçiliğin gibi. Ama yerine şöyle okkalı bir küfür bulamıyorum.
0
ettiğin küfür cinsiyetçi mi? evet,
küfür etmek kaba bir eylem mi? evet,
ne diye tepki gösteriyorsun anlamadım. hepimiz yeri geliyor küfür edebiliyoruz ama bunun savunulacak bir yanı yok, hele ki biri kalkıp da bize karşılık verirken küfür etmeden yaptığımızın yanlış olduğunu söylüyorsa bir durup düşünmemiz lazım. bahanelere sığınmak yerine. alışkanlıktan yaptığın bir şey olduğunu düşünsen de cinsiyetçi olduğu gerçeği değişmiyor sonuçta.
küfür etmek kaba bir eylem mi? evet,
ne diye tepki gösteriyorsun anlamadım. hepimiz yeri geliyor küfür edebiliyoruz ama bunun savunulacak bir yanı yok, hele ki biri kalkıp da bize karşılık verirken küfür etmeden yaptığımızın yanlış olduğunu söylüyorsa bir durup düşünmemiz lazım. bahanelere sığınmak yerine. alışkanlıktan yaptığın bir şey olduğunu düşünsen de cinsiyetçi olduğu gerçeği değişmiyor sonuçta.
0
bu ülkede cinsiyetçi kelimesinin anlamını bilmeyen 30 milyon insan bulabilirim, hatta belki daha fazla da bulurum. sistemi değiştirmek konusundaki klişe burada da işliyor; bir sorunu üreten yapıyı değiştirmeden, yapı üzerinde kökten bir değişim veya reform gerçekleştirmeden sorunu çözemezsin. yani niyeti sorgulamıyorum ama bir karşılığı olmaz.
0
ben bunu söyleyene hak veriyorum. bu konuda da "elimden geleni yapıyorum. etmiyorum, ettirmiyorum. elim nereye kadar uzanabiliyorsa oraya kadar olan şeylere engel oluyorum." diye düşünüyorum. etmiyorum, ettirmiyorum. çevremde eden olunca da rahatsızlığımı dile getiriyorum.
0
Kufurleri acik acik yazinca silmisler asdgg
O zaman soyle diyelim. Kadin cinsel orgni yerine herkesin sahip oldugu delikleri uyaran kufurler kullanabilirsiniz bence.
Bir de birinin annesine kiz kardesine ya da esine tecavuz edeceginiz beyani yerine erkek akrabalarini siraya koyabilirsiniz. Dayini mikiim ne kadar tatli bi ifade oysa:) (bunu da silmezsiniz umarim. Biliyorum en basta agza tam oturmuyor ama zamanla verim alacaksiniz ve yillarca neden sadece tek bir cinsiyet uzerinden kufur etmisim, boyle daha genis bir yelpazeye hitap ediyorum diye mutlu olacaksiniz.
(Aslinda mikmek, mokmak, koymak filan da cinsiyetci cunku eril guce vurgu yapiyor bu nedenle cinsel organinizi degil kolunuzu bacaginizi kufurlerinize meze ederseniz tam super olur, bye)
O zaman soyle diyelim. Kadin cinsel orgni yerine herkesin sahip oldugu delikleri uyaran kufurler kullanabilirsiniz bence.
Bir de birinin annesine kiz kardesine ya da esine tecavuz edeceginiz beyani yerine erkek akrabalarini siraya koyabilirsiniz. Dayini mikiim ne kadar tatli bi ifade oysa:) (bunu da silmezsiniz umarim. Biliyorum en basta agza tam oturmuyor ama zamanla verim alacaksiniz ve yillarca neden sadece tek bir cinsiyet uzerinden kufur etmisim, boyle daha genis bir yelpazeye hitap ediyorum diye mutlu olacaksiniz.
(Aslinda mikmek, mokmak, koymak filan da cinsiyetci cunku eril guce vurgu yapiyor bu nedenle cinsel organinizi degil kolunuzu bacaginizi kufurlerinize meze ederseniz tam super olur, bye)
0
cinsiyetçi küfür hassasiyetinin aşırı dangalakça bir şey olduğunu düşünmekle birlikte bakış açını sağlıksız ve mantıksız buluyorum. "ona gelene kadar bu var" diyecek olursan, çok fazla "olmaması gereken" şeyi meşrulaştırmış olursun. bu, sokakta tecavüze uğrayan bir kadın görünce, "yav ışid milleti seks kölesi olarak satıyor" deyip hiçbir şey olmamış gibi yürümeye benziyor. sonuç olarak, ona gelene kadar neler var... bunu her zaman, her şey için söyleyebilirsin.
küfür dediğin şey cinsiyetçi olur zaten bence, yani bunun özünde ahlaksızca ve kirli olması yok mu? evet küfür bazılarınca samimiyet olarak algılanıyor ama bunun temelinde bile "kibarlığa gerek bırakmayacak kadar yakın olmak" yatmıyor mu? ben "mna koyim" küfrünü sık sık kullanan birisi olarak kadınların "koyulacak" şeyler olmadığının bilincindeyim mesela. adı üstünde, KÜFÜR bu. çocuklar bu küfürleri duydu diye cinsiyetçi olmaz, bu eğitimle ilgilidir. bugün çok daha medeni, kadınların çok daha fazla saygı gördüğü toplumlarda dahi küfür dediğin şeyin çok büyük bölümü cinsiyetçidir.
kendi adıma konuşayım, bu tip saçmalıklara takıldığını gördüğüm kadınların büyük bölümü sikimsonik bir üniversitede sikimsonik bir bölüm okuduğu için kendini aydın veya önemli zanneden insanlardı. çok ciddi söylüyorum. duyuruda bile görebilirsin bunu. çok iyi eğitim almış, önemli yerlere gelmiş, çok fazla insan tanımış, kendine güvenen kadınların bu tarz bulşitlerle uğraştığını hiç görmedim. nerede vasat karı var, ağzını açsan CİNSİYETÇİ!1!1!! diye höykürüyorlar. bu mevzunun büyük bölümünün kompleksten kaynaklandığını düşünüyorum. şu sosyal medya feministleri kocasından dayak yiyen bir kadına destek olsun, bu sosyal medya feministleri sayesinde bir kadın daha iyi eğitim alma fırsatına kavuşsun, o zaman ben diz çöküp tövbe isterim, derim ki siz gerçekten çok kıymetli insanlarsınız, sağolun. ama bunların derdi öyle bi' şey değil, tek istedikleri mevzu çıkarıp kendilerini önemli hissetmek.
özellikle belirtmek isterim ki bu söylediğim herkes için geçerli değil elbette. muhakkak bu konuda çok güzel işler yapan değerli insanlar da vardır. onlara öpücükler.
küfür dediğin şey cinsiyetçi olur zaten bence, yani bunun özünde ahlaksızca ve kirli olması yok mu? evet küfür bazılarınca samimiyet olarak algılanıyor ama bunun temelinde bile "kibarlığa gerek bırakmayacak kadar yakın olmak" yatmıyor mu? ben "mna koyim" küfrünü sık sık kullanan birisi olarak kadınların "koyulacak" şeyler olmadığının bilincindeyim mesela. adı üstünde, KÜFÜR bu. çocuklar bu küfürleri duydu diye cinsiyetçi olmaz, bu eğitimle ilgilidir. bugün çok daha medeni, kadınların çok daha fazla saygı gördüğü toplumlarda dahi küfür dediğin şeyin çok büyük bölümü cinsiyetçidir.
kendi adıma konuşayım, bu tip saçmalıklara takıldığını gördüğüm kadınların büyük bölümü sikimsonik bir üniversitede sikimsonik bir bölüm okuduğu için kendini aydın veya önemli zanneden insanlardı. çok ciddi söylüyorum. duyuruda bile görebilirsin bunu. çok iyi eğitim almış, önemli yerlere gelmiş, çok fazla insan tanımış, kendine güvenen kadınların bu tarz bulşitlerle uğraştığını hiç görmedim. nerede vasat karı var, ağzını açsan CİNSİYETÇİ!1!1!! diye höykürüyorlar. bu mevzunun büyük bölümünün kompleksten kaynaklandığını düşünüyorum. şu sosyal medya feministleri kocasından dayak yiyen bir kadına destek olsun, bu sosyal medya feministleri sayesinde bir kadın daha iyi eğitim alma fırsatına kavuşsun, o zaman ben diz çöküp tövbe isterim, derim ki siz gerçekten çok kıymetli insanlarsınız, sağolun. ama bunların derdi öyle bi' şey değil, tek istedikleri mevzu çıkarıp kendilerini önemli hissetmek.
özellikle belirtmek isterim ki bu söylediğim herkes için geçerli değil elbette. muhakkak bu konuda çok güzel işler yapan değerli insanlar da vardır. onlara öpücükler.
0
cinsiyetçi küfür hassasiyetinin aşırı dangalakça olduğunu düşünmek başlı başına dangalakça bir davranış aslında.
"mna koyiyim" derken kadınların koyulacak varlıklar olmadığının bilincindeyseniz o küfürü etmeyin o zaman. yoksa emre belözoğlu'nun zamanında zokora'ya "pis zenci" deyip sonra basın toplantısı düzenleyip "içimden ırkçılık geçmiyordu yea, benim de zenci arkadaşlarım var :(" demesinden ne farkınız kalıyor?
üniversite bölümünden vasatlık çıkarımı yapıp cinsiyetçiliğe tepki vermelerini de komplekse bağlamanız karşısında ise nutkum tutuldu.
"mna koyiyim" derken kadınların koyulacak varlıklar olmadığının bilincindeyseniz o küfürü etmeyin o zaman. yoksa emre belözoğlu'nun zamanında zokora'ya "pis zenci" deyip sonra basın toplantısı düzenleyip "içimden ırkçılık geçmiyordu yea, benim de zenci arkadaşlarım var :(" demesinden ne farkınız kalıyor?
üniversite bölümünden vasatlık çıkarımı yapıp cinsiyetçiliğe tepki vermelerini de komplekse bağlamanız karşısında ise nutkum tutuldu.
0
@luchetti, ahahaha birine pis zenci demekle iki erkeğin birbiri arasında "mna koyim" demesi aynı şey yani, öyle mi? sırf bana uyuzluk yapmak için her yazdığımın altına salak salak argümanlarla geliyorsun, kaçıncı oluyor bu. ayrıca evet, kendini gerçekleştirmiş ve özgüven sahibi olan insanların çok büyük bölümü böyle gerzekçe şeylere takılmıyor bunun aşırı duyar kasmaktan ileri gelen bir hastalık olduğunu bildikleri için. konu "cinsiyetçilik" ise müdahale edilmesi gereken son şey küfürlerdir. adı üstünde, küfür bu. cinsiyetçiliği küfre indirgemek de tipik karşı çomar kafası işte; kitapla fotoğraf çektirip yazar olduğunu zannetmenin başka bir çeşidi. KÜFREDERKEN AM FALAN KULLANMAYIN!1!!! deyince otomatik olarak cinsiyetçiliği yeryüzünden silmiş oluyorsunuz, çok faydalı bir iş yapmış oluyorsunuz falan. içi boş, tamamen anlamsız çabalar.
0
insanlığın en büyük düşünüş sorunu ne biliyor musunuz? her örneklemi kendi üzerinden meşrulaştırması. mesela 5 kişi tanımış hayatında, onlar "böyle" değil diye herkes aynı koşulda "böyle" olmayacak sanıyor. bu var ya gerçekten çok enteresan geliyor bana. mesela bazısı çıkıp, ben hiç böyle birini görmedim, böyle oldu diye kadına şiddet gösterilmez, çocuklar böyle böyle olduğunu görünce böyle düşünmez falan diyor.
ben de örnek veriyorum o halde. ben gönüllü olarak bir çok kadın derneğinde çalıştım. okuduğum bölümle alakası olmamasına rağmen; öğrencilik hayatımda gönüllü olarak "kadın çalışmalarına" katıldım ve hala katılıyorum. hiçbir şey yapamazsam bu konuda yapılan araştırmalardaki kayıtları deşifre ediyorum, -yani yazıya döküyorum- gönüllü olarak. bunlar söylenmesi doğru olmayan şeyler ama bir sürü örnekle karşılaştığımı vurgulamak için söylüyorum.
yıllarca şiddet görmüş, bir sürü kadın ve çocuk ile konuştum. bütün bunlarda gördüğüm şeylerden kendini en çok tekrar eden şu oldu. erkek, fiziksel şiddet uygulamadan önce hakaret etmeye başlıyor. sürekli şunu duydum; normalde küfür etmezdi ama 3 ay önce küfür etmeye başladı. sesimi çıkarmadım, kızgındır dedim, geçtim. sonra üstüme yürümeye başladı. sonra bir kere vurdu ve uzun süre vurmadı. sonra çok vurdu...
hiç vurmadığı halde sürekli küfür edeni de gördüm. sadece futbol maçı izlerken küfür edeni de. çocukların bunlara maruz kaldığında nasıl şiddete eğilim gösterdiklerini, oyun oynarken kendi akranlarına anlamını bilmediği halde küfür ettiğini, belirli hareketleri temsili olarak yaptıklarıyla da karşılaştım. bu konuda ortaya konulan çalışmalar da var.
yani yok kimse böyle olmaz, şöyle olmaz falan demek; boyundan fazla büyük konuşmak. durumu algılayamamak. yeri geliyor sosyologlar bile bir "şey "söyleyemeden bitiyor araştırmalar, o dönem için. bunu söylemeye geldim.
küfrün ne olduğunu ve neden edilmemesi gerektiğini sağ olsunlar bazı arkadaşlar açıklamış. işte o insanlar çok güzel insanlar.
ben de örnek veriyorum o halde. ben gönüllü olarak bir çok kadın derneğinde çalıştım. okuduğum bölümle alakası olmamasına rağmen; öğrencilik hayatımda gönüllü olarak "kadın çalışmalarına" katıldım ve hala katılıyorum. hiçbir şey yapamazsam bu konuda yapılan araştırmalardaki kayıtları deşifre ediyorum, -yani yazıya döküyorum- gönüllü olarak. bunlar söylenmesi doğru olmayan şeyler ama bir sürü örnekle karşılaştığımı vurgulamak için söylüyorum.
yıllarca şiddet görmüş, bir sürü kadın ve çocuk ile konuştum. bütün bunlarda gördüğüm şeylerden kendini en çok tekrar eden şu oldu. erkek, fiziksel şiddet uygulamadan önce hakaret etmeye başlıyor. sürekli şunu duydum; normalde küfür etmezdi ama 3 ay önce küfür etmeye başladı. sesimi çıkarmadım, kızgındır dedim, geçtim. sonra üstüme yürümeye başladı. sonra bir kere vurdu ve uzun süre vurmadı. sonra çok vurdu...
hiç vurmadığı halde sürekli küfür edeni de gördüm. sadece futbol maçı izlerken küfür edeni de. çocukların bunlara maruz kaldığında nasıl şiddete eğilim gösterdiklerini, oyun oynarken kendi akranlarına anlamını bilmediği halde küfür ettiğini, belirli hareketleri temsili olarak yaptıklarıyla da karşılaştım. bu konuda ortaya konulan çalışmalar da var.
yani yok kimse böyle olmaz, şöyle olmaz falan demek; boyundan fazla büyük konuşmak. durumu algılayamamak. yeri geliyor sosyologlar bile bir "şey "söyleyemeden bitiyor araştırmalar, o dönem için. bunu söylemeye geldim.
küfrün ne olduğunu ve neden edilmemesi gerektiğini sağ olsunlar bazı arkadaşlar açıklamış. işte o insanlar çok güzel insanlar.
0
benim yazdığım cevapta "pis zenci" demek ile "mna koyiyim" demek aynıdır gibi bir şey yazmıyor,
"pis zenci" dedikten sonra "ama benim zenci arkadaşlarım var yea, ırkçı değilim" demek ile "mna koyiyim" dedikten sonra "kadınlar koyulacak varlıklar değildir :(" demek arasında bir bağlantı kurmuştum, bunu bile anlamaktan acizsiniz.
her yazdığınızın altına salak salak argümanlar yazdığımın farkında değildim, nicklere dikkat etmiyorum. Ancak bundan sonra sizin nickinizi gördükten sonra pek fazla ciddiye alacağımı sanmıyorum yazdıklarınızı.
"aşırı duyar kasmak", "özgüven sahibi insanlar", "hastalık" anahtar kelimelerini kullanarak oluşturduğunuz kısıma ise maalesef cevap verme gereği duymuyorum.
"pis zenci" dedikten sonra "ama benim zenci arkadaşlarım var yea, ırkçı değilim" demek ile "mna koyiyim" dedikten sonra "kadınlar koyulacak varlıklar değildir :(" demek arasında bir bağlantı kurmuştum, bunu bile anlamaktan acizsiniz.
her yazdığınızın altına salak salak argümanlar yazdığımın farkında değildim, nicklere dikkat etmiyorum. Ancak bundan sonra sizin nickinizi gördükten sonra pek fazla ciddiye alacağımı sanmıyorum yazdıklarınızı.
"aşırı duyar kasmak", "özgüven sahibi insanlar", "hastalık" anahtar kelimelerini kullanarak oluşturduğunuz kısıma ise maalesef cevap verme gereği duymuyorum.
0
othervoices
merhabalar amerikan hastanesinden buraya en az aktarma ile nasıl ulaşılır sabah altı buçuk yedi gibi hareket edersem saygılartrafi yi kullandım ciddi fakat çokda mantıklı sonuçlar getirmedilink atıyorum fakat olmuyorİnönü Mahallesi, Kayışdağı Cd. No:32, 34755 Dudullu Osb/Ataşehir/İstanbul
merhabalar amerikan hastanesinden buraya en az aktarma ile nasıl ulaşılır sabah altı buçuk yedi gibi hareket edersem saygılar
trafi yi kullandım ciddi fakat çokda mantıklı sonuçlar getirmedi
link atıyorum fakat olmuyor
İnönü Mahallesi, Kayışdağı Cd. No:32, 34755 Dudullu Osb/Ataşehir/İstanbul
trafi yi kullandım ciddi fakat çokda mantıklı sonuçlar getirmedi
link atıyorum fakat olmuyor
İnönü Mahallesi, Kayışdağı Cd. No:32, 34755 Dudullu Osb/Ataşehir/İstanbul
0
masmeleddin erdogan
İşim gereği kumaş pantolon giymek zorundayım. ama kundura giymeyi oldum olası sevmem. kundura giyince kendimi mutsuz hissederim gün boyu.işte ben kundura olmayan ama dışarıdan bakıldığında da kumaşın altında absürt durmayacak bir ayakkabı arıyorum. var mı böyle kendini göstermeyen, rahat, yazlık bir
İşim gereği kumaş pantolon giymek zorundayım. ama kundura giymeyi oldum olası sevmem. kundura giyince kendimi mutsuz hissederim gün boyu.
işte ben kundura olmayan ama dışarıdan bakıldığında da kumaşın altında absürt durmayacak bir ayakkabı arıyorum. var mı böyle kendini göstermeyen, rahat, yazlık bir ayakkabı modeli?
işte ben kundura olmayan ama dışarıdan bakıldığında da kumaşın altında absürt durmayacak bir ayakkabı arıyorum. var mı böyle kendini göstermeyen, rahat, yazlık bir ayakkabı modeli?
0
yazdiklarimin hepsi hayal urunudur
Rüzgarlıbahçe Mah. Kavak Sok. No:29, Kavacık / Beykoz, 34805 adres şu ben metrobus ile nasıl gidebilirim? sanırım mecidiyeköy'e gidip ordan otobüs ile filan geçmem gerekicek? ve mecidiyeköy'den oraya ne kadar sürer.
Rüzgarlıbahçe Mah. Kavak Sok. No:29, Kavacık / Beykoz, 34805
adres şu ben metrobus ile nasıl gidebilirim? sanırım mecidiyeköy'e gidip ordan otobüs ile filan geçmem gerekicek? ve mecidiyeköy'den oraya ne kadar sürer.
adres şu ben metrobus ile nasıl gidebilirim? sanırım mecidiyeköy'e gidip ordan otobüs ile filan geçmem gerekicek? ve mecidiyeköy'den oraya ne kadar sürer.
0
Metrobusten binip tekrar aktarma yapmanix gerekir. Coj kalabalik bir saat degilse, 500t ye binip kavacik koprusunde inip yukari cikabilirsiniz. Oradan yuruyerek 10 dakika filan surer.ya da minibus otobus kullanabulirsiniz.
0
beykoz diye bakmayın öncelikle, kavacık diye bakın, beykoz çok çok ileride.
gelebiliyorsanız mecidiyeköy değil levent'e ya da 4. levent'e kadar gelin, oradan karşıya geçen tüm otobüslerin bir sonraki durağı (yani ikinci köprüyü geçer geçmez ilk durakları) kavacık durağı olacaktır. inince arkanızdaki merdivenlerden yukarı çıkarak, geçen mavi minibüslere binin (ama oradakilere mutlaka sorun ve adresi doğrulatın, belki yolun karşısına geçip aksi istikamete gitmeniz gerekebilir, tam emin değilim), en fazla bir iki durak mesafede olacaktır. Çok trafik olmayan bir saatte giderseniz, leventten köprüyü geçmek 10-15 dakika olacaktır. ama trafik varsa 40 dakikayı bulur.
diğer bir seçenek de, deniz olan bir yerden geliyorsanız, (internetten boğaza geliş/boğazdan gidiş web sitesine bakım, mesela saati denk gelirse, bebek-anadolu hisarı on dakikadır) anadolu hisarına gelip, iskelede inince karşıya geçip (börekçinin önünden) yine aynı mavi minibüsler ile rüzgarlı bahçeye çıkabilirsiniz.
gelebiliyorsanız mecidiyeköy değil levent'e ya da 4. levent'e kadar gelin, oradan karşıya geçen tüm otobüslerin bir sonraki durağı (yani ikinci köprüyü geçer geçmez ilk durakları) kavacık durağı olacaktır. inince arkanızdaki merdivenlerden yukarı çıkarak, geçen mavi minibüslere binin (ama oradakilere mutlaka sorun ve adresi doğrulatın, belki yolun karşısına geçip aksi istikamete gitmeniz gerekebilir, tam emin değilim), en fazla bir iki durak mesafede olacaktır. Çok trafik olmayan bir saatte giderseniz, leventten köprüyü geçmek 10-15 dakika olacaktır. ama trafik varsa 40 dakikayı bulur.
diğer bir seçenek de, deniz olan bir yerden geliyorsanız, (internetten boğaza geliş/boğazdan gidiş web sitesine bakım, mesela saati denk gelirse, bebek-anadolu hisarı on dakikadır) anadolu hisarına gelip, iskelede inince karşıya geçip (börekçinin önünden) yine aynı mavi minibüsler ile rüzgarlı bahçeye çıkabilirsiniz.
0
mecidiyeköy'den çok fazla otobüs var gidebileceğin ama ben sana en az yürüyeceğin otobüsleri söyliyim.
121A, 121B, 121BS. mecidiyeköy'den bu otobüslerden birine bin. kavacık sapağı durağında in. durak köprüyü geçtikten sonra 2. durak. indiğin duraktan 100 metre yukarı yürü, 2 kere sağ yap. kmpg'desin.
not: biri 15R demiş ama öle bişi yok.
121A, 121B, 121BS. mecidiyeköy'den bu otobüslerden birine bin. kavacık sapağı durağında in. durak köprüyü geçtikten sonra 2. durak. indiğin duraktan 100 metre yukarı yürü, 2 kere sağ yap. kmpg'desin.
not: biri 15R demiş ama öle bişi yok.
0
dali dili havali korna
yarın marmara üni.de bir işim var, esenler'de otobüsten servise geçeceğim, oradan da üsküdar ya da kadıköye geçerim. hangisinden ulaşım daha rahat ve hızlı olur? ayrıca hangi hatta binmem lazım? teşekkürler.
yarın marmara üni.de bir işim var, esenler'de otobüsten servise geçeceğim, oradan da üsküdar ya da kadıköye geçerim. hangisinden ulaşım daha rahat ve hızlı olur? ayrıca hangi hatta binmem lazım? teşekkürler.
0
doxanikee
çenemde açıp kaparken sıkıntı(tıkırtı ve oynama) var 1-2 senedir. buradan sordum ağız-diş-çene cerrahı ilgilenir diyenler oldu geçenlerde. mhrs randevu sistemine bakıyorum, 1-2 haftadır hergün aratıyorum "randevu bulunamadı" diyor. bir de diş hekimi(genel) kategorisi var, onda bile 1-2 hafta ileri a
çenemde açıp kaparken sıkıntı(tıkırtı ve oynama) var 1-2 senedir. buradan sordum ağız-diş-çene cerrahı ilgilenir diyenler oldu geçenlerde. mhrs randevu sistemine bakıyorum, 1-2 haftadır hergün aratıyorum "randevu bulunamadı" diyor. bir de diş hekimi(genel) kategorisi var, onda bile 1-2 hafta ileri atıyor. ona da bir kere gittim hiçbir şey bilmeyen birisi geldi. bir daha aynı şeyi yaşamak istemiyorum. özel ne tanıdığım birisi var, ne de ayıracak bütçem var bu aralar. hep böylemiydi bu randevu işleri. yok mu bir çaresi bunun?
0
ağız çene merkezlerine bakacsksınız. rsndevu kendi sitelerinden alınıyor ve saat 5 de açılıp hemen doluyor. bişg başına oturup kasacsksınız. www.atasehiragizdis.gov.tr
ataşehirin bu solda uzman hekim randevu al kısmından yarın 5 de bakın
ataşehirin bu solda uzman hekim randevu al kısmından yarın 5 de bakın
0
lady lady morgana
Haziran itibariyle biyoloji öğretmeni olacağım. Mayıstaki KPSS'ye hazırlanıyorum ama biliyorsunuz ki bu işler tamamen şans. O sırada özel okula girerim atanana kadar dedim, çünkü belli olmuyor bazen 1 yıl atama gelmiyor. Ancak özel okullar sözleşme yapıyor ve mebe atanırsak sorun çıkıyormuş. Sizce n
Haziran itibariyle biyoloji öğretmeni olacağım. Mayıstaki KPSS'ye hazırlanıyorum ama biliyorsunuz ki bu işler tamamen şans. O sırada özel okula girerim atanana kadar dedim, çünkü belli olmuyor bazen 1 yıl atama gelmiyor. Ancak özel okullar sözleşme yapıyor ve mebe atanırsak sorun çıkıyormuş.
Sizce nasıl yol izlemeli? İş başvurusunda açık açık söylemek istiyorum kpss durumu var diye. Hatta sözleşmeye madde eklet diyenler var. Ne yapmalı? Ayrıca İzmir'de nerelere başvurmalı. Hakkımı yemesinler diye güzel bir cv hazırladım. ciftcicansu.wixsite.com
Bu arada hafta sonları çalışmak istemiyorum. Maaş olarak kabul edilebilir sınırları nedir bu işin?
Her türlü fikirleriniz için şimdiden teşekkürler.
Sizce nasıl yol izlemeli? İş başvurusunda açık açık söylemek istiyorum kpss durumu var diye. Hatta sözleşmeye madde eklet diyenler var. Ne yapmalı? Ayrıca İzmir'de nerelere başvurmalı. Hakkımı yemesinler diye güzel bir cv hazırladım. ciftcicansu.wixsite.com
Bu arada hafta sonları çalışmak istemiyorum. Maaş olarak kabul edilebilir sınırları nedir bu işin?
Her türlü fikirleriniz için şimdiden teşekkürler.
0
Yeni mezun değilim pek 2013 mezunuyum ve bilimsel çalışmalar ile bilişim alanında iş deneyimim var. Sıradan bir öğretmen değilim. 1500'ü zaten kabul etmem.
0
Offf cv'ye bakarken kör olacaktım, bacım sakın bunu yollama normal cv formatında bunları yaz, yüksek lisansa da terk deme devam ediyor de. Bi de teknoloji dediğin bilgisayar değil mi :( onu değiştir. Böyle elon musk sanılabilirsin.
0
biyolojide atanma şansın çok düşük (acı gerçekler) o sebeple özelden devam et derim.
özelde h.sonu çalışmacağım deme şansın yok zaten bu işin fıtratında cmt - pzr çalışmak var.
ücrete gelirsek de eğer tecrübeli isen ders saati üstünden anlaşırsın, ne kadar derse girersen o kadar para alırsın.
izmir'deki en büyük handikapın şu olacak. orası emekli öğretmen cenneti. yani seni cebinden çıkartıp beşle çarpacak deneyimde öğretmenler var piyasada. o sebeple de ücret beklentin şimdilik düşük olsun. kendini kanıtladıktan sonra ancak dayatabilirsin.
özelde h.sonu çalışmacağım deme şansın yok zaten bu işin fıtratında cmt - pzr çalışmak var.
ücrete gelirsek de eğer tecrübeli isen ders saati üstünden anlaşırsın, ne kadar derse girersen o kadar para alırsın.
izmir'deki en büyük handikapın şu olacak. orası emekli öğretmen cenneti. yani seni cebinden çıkartıp beşle çarpacak deneyimde öğretmenler var piyasada. o sebeple de ücret beklentin şimdilik düşük olsun. kendini kanıtladıktan sonra ancak dayatabilirsin.
0
İlk olarak cv olayının kötü olmadığını düşünüyorum. Kaldı ki bu resmi olarak vermek için değil, ön görüşmede fikir edinmeleri için yapılmış bir şey. Dümdüz insanlar öğretmen olamazlar. Bu iş yaratıcılık gerektiren renkli bir iş.
Bir de stajyer olduğum okulda hocanın söylediği şey "sen yıllardır öğretmenlik yapıyor gibisin" olmuştu. Havada kaparlar seni diyorlar. Şu an stajda her derse girmeden önce içimden gelerek saatlerce materyal hazırlıyorum. Dikiş makinasının başına geçiyorum, bilgisayar programları ile oyunlar hazırlıyorum, aktif öğrenme etkinlikleri tasarlıyorum. Bence bunun karşılığı cumartesi pazar çalışmamak ve normal insanı bir maaş almak istiyorum. Çok anormal değil bence.
Bir de stajyer olduğum okulda hocanın söylediği şey "sen yıllardır öğretmenlik yapıyor gibisin" olmuştu. Havada kaparlar seni diyorlar. Şu an stajda her derse girmeden önce içimden gelerek saatlerce materyal hazırlıyorum. Dikiş makinasının başına geçiyorum, bilgisayar programları ile oyunlar hazırlıyorum, aktif öğrenme etkinlikleri tasarlıyorum. Bence bunun karşılığı cumartesi pazar çalışmamak ve normal insanı bir maaş almak istiyorum. Çok anormal değil bence.
0
Diger konulari bilmiyorum da devlete atanmanizda sorun cikartacak bir sey yok. Devlete atandiginizda sozlesme kendiliginden fesh edilir, illa sorun cikartacaklarsa belki son maasinizda kesintiye giderler. Kpssden soz etmeye gerek yok is ararken.
0
liriamer
Annem için İstanbul - Avrupa yakasında psikolog/psikiyatrist arıyorum. Hangisi ne yapar tam olarak farklarını bilmediğim için buradan bana doğrusunu da öğretebilirsiniz.Babamı geçen yıl kaybettik. İki kardeşiz, annem var, hala var, babaanne var. Herkes ayrı dertli, epey kaos ortamı var ama kavga döv
Annem için İstanbul - Avrupa yakasında psikolog/psikiyatrist arıyorum.
Hangisi ne yapar tam olarak farklarını bilmediğim için buradan bana doğrusunu da öğretebilirsiniz.
Babamı geçen yıl kaybettik. İki kardeşiz, annem var, hala var, babaanne var. Herkes ayrı dertli, epey kaos ortamı var ama kavga dövüş yok. Kadın epey etkilendi, yıllardır herkesin gözardı ettiği sorunları zaten vardı. Artık tek başına yaşıyor, ben evliyim çocuğum geliyor bir kaç güne hatta. Eskisi gibi zaman ayırmam mümkün değil sanırım. 4-5 sokak aşağımızda oturuyor, uzak değiliz. Ama işte dedikoduları nedeniyle ne gelin kaldı ne akraba, herkesle küs. Kendisi suçlu, biliyor. Ama anlaşamıyoruz, her dediğim cümleyi iki defa tekrar etmem gerekiyor. Ölümden bahsediyor şimdi de, düşündükçe içim parçalanıyor.
Neyse, bu konu için aslında birileriyle dertleşsem fena olmaz da, önceliğim annemi rahatlatmak. Çok şanslıyım ki kendisi de bu durumun farkında ve gitmek istiyor. Hemen bul gönder beni diyor.
Fakat, benim konu hakkında hiç bilgim yok. Bilale anlatır gibi anlatabilecek var mı ?
Örneğin, ayda kaç kere gitmesi gerekiyor mesela bu seanslara. Her hafta mı oluyor ? Ücretler nasıldır ? Çok çok maddi durumumuz süper değil. Hani aylık 500-600 tl ancak ayırabilirim diyorum. Maksimum o da.
Fakat kadın tedavi olsun istiyorum, insanlarla konuşamamaya başladı artık. O yüzden ne gerekirse yapacağım tabi ki.
Yol yordam gösterecek kim varsa bekliyorum, "abi onu yapma bunu yap" da diyebilirsiniz.
Hangisi ne yapar tam olarak farklarını bilmediğim için buradan bana doğrusunu da öğretebilirsiniz.
Babamı geçen yıl kaybettik. İki kardeşiz, annem var, hala var, babaanne var. Herkes ayrı dertli, epey kaos ortamı var ama kavga dövüş yok. Kadın epey etkilendi, yıllardır herkesin gözardı ettiği sorunları zaten vardı. Artık tek başına yaşıyor, ben evliyim çocuğum geliyor bir kaç güne hatta. Eskisi gibi zaman ayırmam mümkün değil sanırım. 4-5 sokak aşağımızda oturuyor, uzak değiliz. Ama işte dedikoduları nedeniyle ne gelin kaldı ne akraba, herkesle küs. Kendisi suçlu, biliyor. Ama anlaşamıyoruz, her dediğim cümleyi iki defa tekrar etmem gerekiyor. Ölümden bahsediyor şimdi de, düşündükçe içim parçalanıyor.
Neyse, bu konu için aslında birileriyle dertleşsem fena olmaz da, önceliğim annemi rahatlatmak. Çok şanslıyım ki kendisi de bu durumun farkında ve gitmek istiyor. Hemen bul gönder beni diyor.
Fakat, benim konu hakkında hiç bilgim yok. Bilale anlatır gibi anlatabilecek var mı ?
Örneğin, ayda kaç kere gitmesi gerekiyor mesela bu seanslara. Her hafta mı oluyor ? Ücretler nasıldır ? Çok çok maddi durumumuz süper değil. Hani aylık 500-600 tl ancak ayırabilirim diyorum. Maksimum o da.
Fakat kadın tedavi olsun istiyorum, insanlarla konuşamamaya başladı artık. O yüzden ne gerekirse yapacağım tabi ki.
Yol yordam gösterecek kim varsa bekliyorum, "abi onu yapma bunu yap" da diyebilirsiniz.
0
Marmara Pendik Eğitim Araştırma Hastanesine annemi götürmüştük. Yakınsanız olabilir belki hem ücret de ödemezsiniz.
0
Davranis bilimleri enstitusunu arayin. Ilk seansi psikiyatristle aliyorlar, sonra psikologa yonlendirmesini yapiyorlar. Ayirabileceginiz butceyi soylerseniz ona gore bir yonlendirme yaparlar, her terapistin ucreti ayni degildir. Ama profesyonel bir destek almis olur.
0
Domuz
Dokulun pislikler:) 0 kSimdi telefon klavyesi sorunu falann derken arkadas ss atti baktim erkek adıyla kayitliyim ahasdaf ve bu ikinci vaka. Igrenc.
Dokulun pislikler:)
0 k
Simdi telefon klavyesi sorunu falann derken arkadas ss atti baktim erkek adıyla kayitliyim ahasdaf ve bu ikinci vaka. Igrenc.
0 k
Simdi telefon klavyesi sorunu falann derken arkadas ss atti baktim erkek adıyla kayitliyim ahasdaf ve bu ikinci vaka. Igrenc.
0
Bunu yapan kişiyle konuşmamak lazım galiba. Kimden ne saklıyor, bu neyin kafası?
Ben böyle birşey yapmadım hiç.
Ben böyle birşey yapmadım hiç.
0
hee sonra remzi usta'dan "uff regl oldm .s.s" diye msj gelince nasıl açıklama yapacaksın :))
0 e
0 e
0
bu tür şeyleri 12 yaşından sonra yapan insanın zihinsel problemleri vardır.
0
dogumgunundecevrimdisiolanadam
Boyle makas gibi duzenegi var kasik seklinde demlik ariyorum tr de satisi bulamadi. Yanlis isimlerle mi aratiyorum.
Boyle makas gibi duzenegi var kasik seklinde demlik ariyorum tr de satisi bulamadi
. Yanlis isimlerle mi aratiyorum.
. Yanlis isimlerle mi aratiyorum.
0
hiphopotamus
i. sorum: koğuş belirtirsem daha erken mi ulaşır?ii. sorum: genel olarak ne kadarda ulaşır?iii. ve son sorum: fotoğraf değil ama kendi yazdığım cep kitapçığından (fanzin) koysam şahsa ulaşma ihtimali nedir?teşekkürler.
i. sorum: koğuş belirtirsem daha erken mi ulaşır?
ii. sorum: genel olarak ne kadarda ulaşır?
iii. ve son sorum: fotoğraf değil ama kendi yazdığım cep kitapçığından (fanzin) koysam şahsa ulaşma ihtimali nedir?
teşekkürler.
ii. sorum: genel olarak ne kadarda ulaşır?
iii. ve son sorum: fotoğraf değil ama kendi yazdığım cep kitapçığından (fanzin) koysam şahsa ulaşma ihtimali nedir?
teşekkürler.
0
Kogus belirtsen daha iyi olur ama ordaki gorvli iki tikla kogusunu bulur, ulasmasinda fark yaratmaz.
Fanzinin goruntusu nasil bilmiyorum ama basili yayinlarin yasal olup olmadigi kontrol edilir. Buyuk ihtimal ne oldugunu anlamayacak ve kisiye vermeyeceklerdir diye dusunuyorum. Ohal geldikten sonra herseyden de killanir olmus vaziyetteler.
Fanzinin goruntusu nasil bilmiyorum ama basili yayinlarin yasal olup olmadigi kontrol edilir. Buyuk ihtimal ne oldugunu anlamayacak ve kisiye vermeyeceklerdir diye dusunuyorum. Ohal geldikten sonra herseyden de killanir olmus vaziyetteler.
0
1- hayır fark etmez.
2- 7-11 gün arasında ulaşır. aps ile yollarsan 4-8 gün
3- içinde yasaklı bir yayın barındırmıyorsa sorun olmaz.
2- 7-11 gün arasında ulaşır. aps ile yollarsan 4-8 gün
3- içinde yasaklı bir yayın barındırmıyorsa sorun olmaz.
0
Fakirpislik06 +1
İlaveten, ilgili cezaevini arayıp fanzin'i anlatıp sorabilirsin. Siyasi falan dikkat çekecek herhangi bir şey yoksa hiç sorun çıkacağını zannetmem. Biz fotoğraf bile yollayabiliyorduk, seninki sırf metinse hiçbir şey olmaz. İstersen mektubun ilk sayfasının üstüne kocaman, dikkat çekecek göze çarpacak şekilde "Ekte böyle bişey bulacaksın. kendim yazdım bunu. Seversin sen" gibi bir şey yazıp, kontrol eden memurun onun ne olduğunu anlamasını sağlayabilirsin.
Tabii kişinin neden orada bulunduğu da etkileyebilir. Siyasi suçluysa bakarlar, örgüt mörgütse ühüü... yok başka adi bir meseleden oradaysa çok da sallamazlar zaten.
Postayı mutlaka iadeli (nasıl yazılıyorsa) taahhütlü gönder. PTT'nin kaybetme riski "azalır".
Allah kurtarsın.
İlaveten, ilgili cezaevini arayıp fanzin'i anlatıp sorabilirsin. Siyasi falan dikkat çekecek herhangi bir şey yoksa hiç sorun çıkacağını zannetmem. Biz fotoğraf bile yollayabiliyorduk, seninki sırf metinse hiçbir şey olmaz. İstersen mektubun ilk sayfasının üstüne kocaman, dikkat çekecek göze çarpacak şekilde "Ekte böyle bişey bulacaksın. kendim yazdım bunu. Seversin sen" gibi bir şey yazıp, kontrol eden memurun onun ne olduğunu anlamasını sağlayabilirsin.
Tabii kişinin neden orada bulunduğu da etkileyebilir. Siyasi suçluysa bakarlar, örgüt mörgütse ühüü... yok başka adi bir meseleden oradaysa çok da sallamazlar zaten.
Postayı mutlaka iadeli (nasıl yazılıyorsa) taahhütlü gönder. PTT'nin kaybetme riski "azalır".
Allah kurtarsın.
0
yuzdokuzikiyuz
Merhaba arkadaslarSosyal anksiyete durumunda psikologlar nasil bir surec yurutuyorlar ve rahatsizligi ne derece ortadan kaldirabiliyorlar bilgisi olanlar bilgi ve varsa deneyimlerini paylasabilirler mi?
Merhaba arkadaslar
Sosyal anksiyete durumunda psikologlar nasil bir surec yurutuyorlar ve rahatsizligi ne derece ortadan kaldirabiliyorlar bilgisi olanlar bilgi ve varsa deneyimlerini paylasabilirler mi?
Sosyal anksiyete durumunda psikologlar nasil bir surec yurutuyorlar ve rahatsizligi ne derece ortadan kaldirabiliyorlar bilgisi olanlar bilgi ve varsa deneyimlerini paylasabilirler mi?
0
Anksiyete sorunları uygun tedavi ile büyük oranda çözülüyor. Okb tedavisine başlarken tam aksini, asla geçmeyeceğini falan düşünüyordum, ilaç + terapi sayesinde sonuçta (ama uzun bir süreç olduğunu belirteyim) eser miktarda kaldı diyebilirim. Üstüne gidersen sıfırlanabilir bile sanıyorum.
0
Terapistin hangi ekolde olduguna gore degisir.
Bilissel davranisci terapi uygulayabilir. Emdr kullanabilir. Dinamik psikoterapi uygulayabilir sema terapiyi kullanabilir. Yani bir cok terapi bu konuda calisabilir. Ama genel olarak anksiyetenizi yaratan durumu olabildigince spesifiklestirip netlesktirir. Sartlari ogrenir, bu sartlarin sizde yarattigu duygu ve dusuncelere yogunlasir ve onlari degistirmeye calisir. Bunu ozguveninizi arttirarak yapabilir, maruz birakarak yapabilir, kendinize dair olumsuz inanclarinizi degistirmeye calisabilir, olabildik en gecmis anilariniza gidip onlari tekrar islemenizi saglayabilir vs. Sonuc olarak tekrar ayni ortama girdiginizde ayni sekilde hissetmemeniz icin bir cok teknigi kullanarak hastaligi yenmeye calisir.
Bilissel davranisci terapi uygulayabilir. Emdr kullanabilir. Dinamik psikoterapi uygulayabilir sema terapiyi kullanabilir. Yani bir cok terapi bu konuda calisabilir. Ama genel olarak anksiyetenizi yaratan durumu olabildigince spesifiklestirip netlesktirir. Sartlari ogrenir, bu sartlarin sizde yarattigu duygu ve dusuncelere yogunlasir ve onlari degistirmeye calisir. Bunu ozguveninizi arttirarak yapabilir, maruz birakarak yapabilir, kendinize dair olumsuz inanclarinizi degistirmeye calisabilir, olabildik en gecmis anilariniza gidip onlari tekrar islemenizi saglayabilir vs. Sonuc olarak tekrar ayni ortama girdiginizde ayni sekilde hissetmemeniz icin bir cok teknigi kullanarak hastaligi yenmeye calisir.
0
regina phalange
??
??
0
Kot ceketin modasi hic bir zaman gecmedi ki..ama son zamanlarda ozellikle kadinlarin uzerinde cok fazla goruyorum bende
0
hep vardı ki, en azından benim. şimdi düşündüm de, diğer insanlarda pek yok galiba :/
oversize olanlar dikkatini çekmiştir. @red g +1
oversize olanlar dikkatini çekmiştir. @red g +1
0
theconqueror
Arabam olmadığı için bilmiyorum ama Boğaz köprülerinde geçiş ücreti nasıl kesiliyor? Hem gidişte hem dönüşte gişe yok mu? Teşekkürler
Arabam olmadığı için bilmiyorum ama Boğaz köprülerinde geçiş ücreti nasıl kesiliyor? Hem gidişte hem dönüşte gişe yok mu? Teşekkürler
0
brnbrs
kardeşim çok şükür teskeresini alıp bursa'ya dönecek. Hadımköy 'de kendisi ve büyükçekmece mudanya feribotunu kullandık ama bu sefer saatleri uymadığı için mudanya'ya hangi feribotla ulaşımını sağlarız.Giderken de sizden yardım almıştim hadi bi el atın donusude rahat olsun.
kardeşim çok şükür teskeresini alıp bursa'ya dönecek. Hadımköy 'de kendisi ve büyükçekmece mudanya feribotunu kullandık ama bu sefer saatleri uymadığı için mudanya'ya hangi feribotla ulaşımını sağlarız.
Giderken de sizden yardım almıştim hadi bi el atın donusude rahat olsun.
Giderken de sizden yardım almıştim hadi bi el atın donusude rahat olsun.
0
istanbullular demissin ama buyukcekmece istanbulda mi diyecekken vazgectim, kabatas'tan da feribot var-di en son baktiniz mi?
0
@tiredpanda doğru söylüyorsun ama il sınırları içinde olunca öyle yazdım.
Kabataş a bakmadim,açıkçası buyukcekmece taraflarini bilmediğim için en yakın feribotu bilemedim.
Kabatas'ta eğer varsa ulaşım nasıl?
Kabataş a bakmadim,açıkçası buyukcekmece taraflarini bilmediğim için en yakın feribotu bilemedim.
Kabatas'ta eğer varsa ulaşım nasıl?
0
kabataştakiler eminönüne mi bi yere gittiler, çalışma var kabataşta.
mudanyaya direk otobüs varsa ben olsam otogar mudanya yapardım.
yoksa eminnüne giden budoya bak bursaya gidecek ordan da mudanya. eminönü içinse hadımköy metrobüs, haliç istasyonunda inecek minibüs veya otobüsle eminönüne geçecek.
mudanyaya direk otobüs varsa ben olsam otogar mudanya yapardım.
yoksa eminnüne giden budoya bak bursaya gidecek ordan da mudanya. eminönü içinse hadımköy metrobüs, haliç istasyonunda inecek minibüs veya otobüsle eminönüne geçecek.
0
gmzo
öncelikle iki alana da hakim değilim. kardeşim hukuk düşünüyordu ama, bugün sonuçlar açıklanınca konuştuk tekrar "hukuktan emin değilim, odtü psikoloji düşünüyorum şu an" dedi. sonra babam aradı, "psikolojiye dönmüş galiba" dedim. babam başladı "psikoloji okuyup ne yapacak, hukuk okusun, sen de o yö
öncelikle iki alana da hakim değilim. kardeşim hukuk düşünüyordu ama, bugün sonuçlar açıklanınca konuştuk tekrar "hukuktan emin değilim, odtü psikoloji düşünüyorum şu an" dedi. sonra babam aradı, "psikolojiye dönmüş galiba" dedim. babam başladı "psikoloji okuyup ne yapacak, hukuk okusun, sen de o yönde yönlendir konuşurken." diye söylenmeye.
şimdi ben açıkçası kendisinin karar vermesinden yanayım. verdiği karar doğrultusunda da yanında durmayı düşünüyorum. herhangi bir meslekte başarılı olmanın kişinin kendi tercihleri, çalışması ve yaklaşımı doğrultusunda gerçekleştiğini düşünüyorum.
iki tarafı da doğru yönlendirebilmem adına sorularıma gelecek olursak:
1. hukuk okuyacak birinin karakteri hangi yönde güçlü olmalıdır? hangi yatkınlıklar yararlı olur?
2. ikisini de aynı anda değerlendirebilecek olan var mı bilmiyorum ama, iş alanı açısından gerçekten fark çok mu büyük?
3. çifte vatandaşlığımız var, olası bir durumda kardeşimin ileride yurtdışına da gidebileceği bir eğitim almasında yarar var. hukuk bu konuda sıkıntı yaratır diye biliyorum, doğru mudur?
4. böyle bir durumda kardeşe nasıl yaklaşmak gerekir, babaya nasıl yaklaşmak gerekir, tavsiyeleri olan varsa alayım.
edit: 1.sorunun psikoloji versiyonu da geçerli.
şimdi ben açıkçası kendisinin karar vermesinden yanayım. verdiği karar doğrultusunda da yanında durmayı düşünüyorum. herhangi bir meslekte başarılı olmanın kişinin kendi tercihleri, çalışması ve yaklaşımı doğrultusunda gerçekleştiğini düşünüyorum.
iki tarafı da doğru yönlendirebilmem adına sorularıma gelecek olursak:
1. hukuk okuyacak birinin karakteri hangi yönde güçlü olmalıdır? hangi yatkınlıklar yararlı olur?
2. ikisini de aynı anda değerlendirebilecek olan var mı bilmiyorum ama, iş alanı açısından gerçekten fark çok mu büyük?
3. çifte vatandaşlığımız var, olası bir durumda kardeşimin ileride yurtdışına da gidebileceği bir eğitim almasında yarar var. hukuk bu konuda sıkıntı yaratır diye biliyorum, doğru mudur?
4. böyle bir durumda kardeşe nasıl yaklaşmak gerekir, babaya nasıl yaklaşmak gerekir, tavsiyeleri olan varsa alayım.
edit: 1.sorunun psikoloji versiyonu da geçerli.
0
hukuk mezunuyum, kardeşim psikoloji. Kesinlikle ikimizin tarzi ve hayat algisi farklı. O daha sakin, bireysel diyolaga yakin ben daha hararetli, daha dışa dönük biriyim. Kardeşim hukuk istemedi, psikoloji okuyor ve bu bölümü okumasi öncelikle cok daha rahat, zevkli. Çifte vatandaşlık demişsin hukukla alakalı ne olursa olsun mesleğini dışarıda yapma olasılığı pek yok. Her ülkenin hukuk sistemi cok farklı.
Ha yüksek lisans,dil egitimi gibi konularda her 2 bölüm için de vatandaşlığından faydanabilir bilmiyorum .
Aslında tamamen karakteri ile alakali bölümler. Hangisine daha yatkinsa onu tercih etsin. Baba hiç karışmasin herkesin kendi geleceği.
Ha yüksek lisans,dil egitimi gibi konularda her 2 bölüm için de vatandaşlığından faydanabilir bilmiyorum .
Aslında tamamen karakteri ile alakali bölümler. Hangisine daha yatkinsa onu tercih etsin. Baba hiç karışmasin herkesin kendi geleceği.
0
psikoloji okusun, üstelik odtü'de olacak. çok derin bir alan. örneğin psikoloji okuyup sanat terapi alanlarına yönelebilir ki henüz ülkede bakir diyebileceğimiz bir alan. aynı zamanda da keyifli... hukukla filan boğuşmasın, hazır psikoloji istiyorken...
0
1. Hukuk ve psikolojinin her ikisi de insanlarla doğrudan iç içe bulunulan meslekler. İnsanlarla iletişim söz konusu olduğu için her şeyden önce sabırlı bir karakter gerekli. Bir miras davasında taraflar arasındaki sorunları halletmeye çalışırken de, psikolog olarak ailesinden şiddet görmüş bir çocukla konuşurken de sabra ihtiyaç olacak. Hukukçu değilim, sayısal bir bölüm okuyorum. Sadece açık öğretimden iki yıllık hukukla ilgili bir bölüm bitirdim ikinci üniversite olarak. Buna dayanarak güçlü bir hafıza gerektiğini söyleyebilirim. Kanunlar arasında kaybolmamak için iyi bir hafıza gerekli.
2. Hukukun iş alanı daha geniş. Ancak her ülkenin farklı hukuk sistemi olduğu için yurt dışına çıkmak çok kolay olmuyor. Psikolojide yurt dışına çıkmak daha kolay olabilir.
3. Yurt dışında yaşayacaksa o ülkenin hukukunu bilmesi işine yarar ve mesleğini orada yapar. Amerikan hukuk sistemini öğrendikten sonra Türkiye'de avukatlık yapmanın bir mantığı yok. Mesleki birikimle akademik birikim farklı.
4. Dört yıl okuyacak olan kardeşiniz. Vizeye de o sabahlayacak, finale de. Sevdiği bölümü okusun. Babaya yanlış meslek seçiminin ileride yaratacağı sorunlardan bahsedilebilir. Çalışma performansında düşüklük, sürekli mutsuz olmak vb. gibi.
2. Hukukun iş alanı daha geniş. Ancak her ülkenin farklı hukuk sistemi olduğu için yurt dışına çıkmak çok kolay olmuyor. Psikolojide yurt dışına çıkmak daha kolay olabilir.
3. Yurt dışında yaşayacaksa o ülkenin hukukunu bilmesi işine yarar ve mesleğini orada yapar. Amerikan hukuk sistemini öğrendikten sonra Türkiye'de avukatlık yapmanın bir mantığı yok. Mesleki birikimle akademik birikim farklı.
4. Dört yıl okuyacak olan kardeşiniz. Vizeye de o sabahlayacak, finale de. Sevdiği bölümü okusun. Babaya yanlış meslek seçiminin ileride yaratacağı sorunlardan bahsedilebilir. Çalışma performansında düşüklük, sürekli mutsuz olmak vb. gibi.
0
Hukuk eski hukuk değil. Her yer avukat kaynıyor. Mesleğin başka bir ülkeye gittiğin zaman geçersiz gibi bir şey. Eğitim bence iyi değil. Okullar aşırı abartılıyor ben 3 yıldır herhangi bir kalite göremedim. Hâlâ ezberci saçma sapan bir sistem var. Sınıflara 400 kişiyi doldurup hocanın ders anlatıp çıkmasına eğitim adı veriyorlar. Hocalarla iletişime bile geöiçemiyorsun.
Hakim savcı olmak hukukun olmadığı ve özgür karar veremeyeceğin bir yerde benim için anlamsız geliyor. Zaten herkesi hakim savcı yapmıyorlar. Bazı vakıfların yurtlarında kalanların isimleri gidiyor ve onlar seçiliyor.
Daha yakınacak çok şey var ama yazmaya üşeniyorum. Hukukun içine görünce eksiklikleri, çarpıklıkları görüyorsun.
Hakim savcı olmak hukukun olmadığı ve özgür karar veremeyeceğin bir yerde benim için anlamsız geliyor. Zaten herkesi hakim savcı yapmıyorlar. Bazı vakıfların yurtlarında kalanların isimleri gidiyor ve onlar seçiliyor.
Daha yakınacak çok şey var ama yazmaya üşeniyorum. Hukukun içine görünce eksiklikleri, çarpıklıkları görüyorsun.
0
Yanlış hatırlamıyorsam İsviçre vatandasiydiniz. Ben de öyleyim.
Galatasaray hukuktan mezunum ki Türkiye'den çıkışlarda en kolay yurtdışı imkanı tanınan okul bizim okuldur. Buna rağmen İsviçre'de herhangi bir yüksek lisans için kabul alamadım, notlarım da gayet iyiydi üstelik. Yüksek lisansı geçtim, mesleği orda sürdürmem çok güçtü. 1 sene boyunca hem babam hem ben araştırdım. 2. Sınıftan itibaren tekrar başlamam gerekiyordu. Isvicre'deki hukuk sistemini anlatmama da gerek yok sanırım.
Velhasıl benim babam psikolog. Zamanında yüksek lisans için İsviçre'ye gitmiş ve orada kalmış. Onun da yonlendirmesiyle, hukuktan da soğumuş olmam sebebiyle bu sene Türkiye'de hukuk alanında yüksek lisans yaparken ayni zamanda psikoloji bölümüne başladım. Çok çok mutluyum. Benim bölümüm burasiymis diyorum. Olası bir durumda da İsviçre'de eğitimime/ meslegime devam edebileceğimı bilmek de ayrıca rahatlatıcı benim açımdan.
Tabii bunda önemli olan kardeşinizin tercihi ama hukuk babanızın bildiği gibi değil artık. İyice ele ayağa düşen bir meslek oldu. İyi bir okuldan kendini geliştirerek mezun olmazsan (ki ben öyle mezun olduğum halde sogudum) hayatın boyunca mutsuz olacağın bir iş yapıyorsun.
O yüzden siz kardeşinizi manipule etmeye çalışmayın, bırakın ne istiyorsa onu okusun.
Şunu da ekleyeyim; dışardan bakınca psikolojinin iş alanı kısıtlı görünüyor fakat öyle değil. Herkes klinik psikolog ya da pedagog vs oluyorlarmis gibi düşünüyor. Hiç tahmin etmeyeceğiniz yerlerde calisabiliyorsunuz ve çok çok geniş alanı var. Türkiye'de imkanlar biraz daha kısıtlı olsa da İsviçre'de bu imkanlar derya deniz. Birebir hem babamdan biliyorum hem de kendimden.
Galatasaray hukuktan mezunum ki Türkiye'den çıkışlarda en kolay yurtdışı imkanı tanınan okul bizim okuldur. Buna rağmen İsviçre'de herhangi bir yüksek lisans için kabul alamadım, notlarım da gayet iyiydi üstelik. Yüksek lisansı geçtim, mesleği orda sürdürmem çok güçtü. 1 sene boyunca hem babam hem ben araştırdım. 2. Sınıftan itibaren tekrar başlamam gerekiyordu. Isvicre'deki hukuk sistemini anlatmama da gerek yok sanırım.
Velhasıl benim babam psikolog. Zamanında yüksek lisans için İsviçre'ye gitmiş ve orada kalmış. Onun da yonlendirmesiyle, hukuktan da soğumuş olmam sebebiyle bu sene Türkiye'de hukuk alanında yüksek lisans yaparken ayni zamanda psikoloji bölümüne başladım. Çok çok mutluyum. Benim bölümüm burasiymis diyorum. Olası bir durumda da İsviçre'de eğitimime/ meslegime devam edebileceğimı bilmek de ayrıca rahatlatıcı benim açımdan.
Tabii bunda önemli olan kardeşinizin tercihi ama hukuk babanızın bildiği gibi değil artık. İyice ele ayağa düşen bir meslek oldu. İyi bir okuldan kendini geliştirerek mezun olmazsan (ki ben öyle mezun olduğum halde sogudum) hayatın boyunca mutsuz olacağın bir iş yapıyorsun.
O yüzden siz kardeşinizi manipule etmeye çalışmayın, bırakın ne istiyorsa onu okusun.
Şunu da ekleyeyim; dışardan bakınca psikolojinin iş alanı kısıtlı görünüyor fakat öyle değil. Herkes klinik psikolog ya da pedagog vs oluyorlarmis gibi düşünüyor. Hiç tahmin etmeyeceğiniz yerlerde calisabiliyorsunuz ve çok çok geniş alanı var. Türkiye'de imkanlar biraz daha kısıtlı olsa da İsviçre'de bu imkanlar derya deniz. Birebir hem babamdan biliyorum hem de kendimden.
0
Psikoloji bölümü mezunu demek ruh sağlığı çalışanı demek olmuyor bunu öncelikle bir netleştirmek lazım. Psikoterapist olmak için yüksek lisans + ek eğitimler gerekiyor. Bunların hepsi para. Yüksek lisans sürecinde çalışması diğer bölümlerdeki gibi mümkün olmayacak. Devlete atanma da şuan mümkün değil gibi bir şey. Mezun olduktan sonra ortalama 70-80 bin tl para harcayabileceksiz okusun. Diğer türlü çok düşük maaşlara çalışır. Bir de 5 sene sonrasında ne olur bilinmez.
0
böyle cümleleri insanlar sert buluyor ama, yapacak bir şey yok.
babanıza çocuğunu rahat bırakıp kendi hayatıyla ilgilenmesi gerektiğini anlatmak gerekiyor. 2017 yılında hala çocuğunun ne sevmesi ne yapması gerektiğine kendisi karar vermeye çalışan insanlar olması üzücü.
not: şimdi anladım, babaya saygısızlık gibi anlaşıldığı için sert geliyor. benim babanıza ve çocuklarının eğitimi için gösterdiği çabaya büyük saygım var. fakat söylediğiniz gibi, sevdiği işi yapmayı bilmemek babanıza ait bir özellik. ama kardeşinizde de olmak zorunda değil. bunu söylemeye çalışıyorum sadece.
babanıza çocuğunu rahat bırakıp kendi hayatıyla ilgilenmesi gerektiğini anlatmak gerekiyor. 2017 yılında hala çocuğunun ne sevmesi ne yapması gerektiğine kendisi karar vermeye çalışan insanlar olması üzücü.
not: şimdi anladım, babaya saygısızlık gibi anlaşıldığı için sert geliyor. benim babanıza ve çocuklarının eğitimi için gösterdiği çabaya büyük saygım var. fakat söylediğiniz gibi, sevdiği işi yapmayı bilmemek babanıza ait bir özellik. ama kardeşinizde de olmak zorunda değil. bunu söylemeye çalışıyorum sadece.
0
@otonomo her çocuğun bir birey olarak kabul edilmesi gerekiyor ve bu bizim toplumumuzda genelde sorun oluyor. bana meslek konusunda karışmamıştı ama, istanbul'a göndermek istememişti korktuğu için. karşı durup geldim yine. babam maddi sebeplerden dolayı okuyamamış, bu yüzden canını dişine takarak çalışıp çocuklarına iyi bir eğitim sunmak için hayatını veren bir insan. 53 yaşında ve evden sabahın köründe çıkıp, akşam 8'de dönüyor hala. bunu da sağlıklı bulmuyorum ama bir şekilde fazla müdahaleci davranmasının sebebi de bu. 16 yaşında hiç bilmediği bir ülkeye gidip garsonluk yaparak başlayınca hayatına kişi, çocukları en azından belli başlı sıkıntıları çekmesin istiyor sanırım. "sevdiğin işi yapmak" nedir bilmiyor, yaptığı işi sevmeyi öğrenmiş bir şekilde.
çocuk da tam karar verebilmiş değil, derdim buradan bilgi edinerek karar aşamasında yardımcı olmak. çok güzel cevaplar geliyor, teşekkürler herkese.
çocuk da tam karar verebilmiş değil, derdim buradan bilgi edinerek karar aşamasında yardımcı olmak. çok güzel cevaplar geliyor, teşekkürler herkese.
0
Odtuyu kazanabiliyorsa psikoloji okumali. Alalede bir okula gidecekse psikoloji yerine sosyal hizmey uzmanligi gelecegi daha acik bir bolum.
Hukuk evet baska bir ulkede meslegini yapamiyor. Odtuden sonra isvicrede yuksek lisans yapsa psikoloji acisindan kendisini cok one gecirir. Ve evet illa klinik psikolog olmasi gerekmez, odtululerin bir cogu gelisimci ya da endustrici oluyor ya da reklamci vs. Bence cok daha ozgur olabilecegi bir bolum var. Ama ilk mezun oldugunda zorlanacagi bir bolum, ki hukuk da oyle aslinda.
Hukuk evet baska bir ulkede meslegini yapamiyor. Odtuden sonra isvicrede yuksek lisans yapsa psikoloji acisindan kendisini cok one gecirir. Ve evet illa klinik psikolog olmasi gerekmez, odtululerin bir cogu gelisimci ya da endustrici oluyor ya da reklamci vs. Bence cok daha ozgur olabilecegi bir bolum var. Ama ilk mezun oldugunda zorlanacagi bir bolum, ki hukuk da oyle aslinda.
0
babam hukuk diye bastırdı, ben ingilizce psikoloji seçtim. götümden terler akıyor okurken, ama zerre pişman değilim. hukuk okusaydım, istemediğim bir bölüm olduğu için pişman olacaktım.
kendi istediği alana yönelmesi konusunda teşvik edin, babanızın değil. psikoloji çok geniş iş olanakları olan bir bölüm, küçümsemesin babanız da.
kendi istediği alana yönelmesi konusunda teşvik edin, babanızın değil. psikoloji çok geniş iş olanakları olan bir bölüm, küçümsemesin babanız da.
0
bu arada benim de çifte vatandaşlığım var ve yüksek lisansımı yurt dışında yapacağım, araştırdığım ülkelerde ab vatandaşlarına çok ciddi indirimler sağlıyorlar, örneğin hollanda'da yıllık 2bin euro yüksek lisans ücretleri. ve psikoloji adına, yurt dışında yüksek lisans çok şey katar mutlaka.
0
istiyorsa okusun hukuk da ben bu türkiyedeki hukuk balonunu anlayamıyorum, evet mezun olur olmaz en aşağı 5-10 bin lira maaşın hazır, ofisin hazır vs. böyle bir ortam mı var sanılıyor? iyi okullarda okuyan arkadaşları tenzih ederek söylüyorum artık isteyen herkes hukuk fakültesi bitirip avukat olabilir, öyle bir durumdayız. zibilyon tane hukuk fakültesi ve kontenjan var her yıl 15 bin kişi mezun okuyor. ve 1 yıllık stajla sınavsız vs. herkes avukat oluyor. boş beleş adam için iyi de çalışkan zeki insanın burdan sıyrılması zorlaşıyor.
iyi bir çevre yoksa iş getirecek, ailede avukat hakim savcı vs. yoksa, ana-baba avukat değilse ki büro ve dava dosyası, müşteri vs. kalsın diye, ben tavsiye etmem. artık herkes hukuk okuyabildiği için bi havası da yok. en boş beleş adamlar bile özelde-sözüm meclisten dışarı- hukuk okuyor, bir havası da kalmadı. ben bile 2 yıl aöf adalet okuyup dgsyle iyi bi hukuk kazanabilirim, özele falan değinmedim bak.
ayrıca türkiye'de insanlarla- hem de problemli insanlarla uğraşacağın bir meslek. adliyelerde hayat mı geçer her türlü insan-iti kopuğu serserisi- var.
yurtdışı kapalı bölüm, boşa okumuş gibi olur. türkiyenin durumu belli sonuçta yurtdışı kartı açık olmalı bence. odtü teknik üniversite diye düşünülmesin iibfsi de beşerisi de çok iyidir. odtü psikoloji gözüm kapalı tavsiye ederim
kız kendisi istiyorsa yapsın, ama hukuk önü açık şöyle havalı böyle ayrıcalıklı vs. diye göndermeyin, yarın öbür gün belki akpli değilse hakimler, bilirkişiler haklı olduğun davayı bile kazandırmayacaklar sana öyle bir ülke artık burası. bi havası da kalmadı hukukun, işletme bizim zamanımızda hukuktan yüksekti puanları çok popülerdi, 3-5 yıla hukuk da aynısı olacak.
iyi bir çevre yoksa iş getirecek, ailede avukat hakim savcı vs. yoksa, ana-baba avukat değilse ki büro ve dava dosyası, müşteri vs. kalsın diye, ben tavsiye etmem. artık herkes hukuk okuyabildiği için bi havası da yok. en boş beleş adamlar bile özelde-sözüm meclisten dışarı- hukuk okuyor, bir havası da kalmadı. ben bile 2 yıl aöf adalet okuyup dgsyle iyi bi hukuk kazanabilirim, özele falan değinmedim bak.
ayrıca türkiye'de insanlarla- hem de problemli insanlarla uğraşacağın bir meslek. adliyelerde hayat mı geçer her türlü insan-iti kopuğu serserisi- var.
yurtdışı kapalı bölüm, boşa okumuş gibi olur. türkiyenin durumu belli sonuçta yurtdışı kartı açık olmalı bence. odtü teknik üniversite diye düşünülmesin iibfsi de beşerisi de çok iyidir. odtü psikoloji gözüm kapalı tavsiye ederim
kız kendisi istiyorsa yapsın, ama hukuk önü açık şöyle havalı böyle ayrıcalıklı vs. diye göndermeyin, yarın öbür gün belki akpli değilse hakimler, bilirkişiler haklı olduğun davayı bile kazandırmayacaklar sana öyle bir ülke artık burası. bi havası da kalmadı hukukun, işletme bizim zamanımızda hukuktan yüksekti puanları çok popülerdi, 3-5 yıla hukuk da aynısı olacak.
0
bundan 15 sene evvel hukuk çok düşük puanlı, çok rağbet görmeyen bir bölümdü. cemaat yönlendirmesiyle puanlar yükseldi, ihtiyaç da arttı ama bu grafik geri aşağı doğru gidiyor. her özel üniv de hukuk mutlaka açılıyor.kararı kendi ideallerine göre versin bence.
0
Yillar once ayni duruma dusmustum. Kanip hukuk sectim ve pismanim. Turkiye'de yapilacak is degil. Keske uluslarasi gecerlilifi olan bir sey okusaydim diyorum simdi. Bence cocugu rahat birakin ne istiyorsa secsin. Babayi bu yonde ikna etmek daha mantikli.
0
rusyalı kozmonot +1 hukuk seçtim pişmanım. keşke uluslararası geçerliliği olan bi bölümde okusaydım diyorum ben de. hukuk bomboş bölüm türkiye'de. mezunlar asgari ücrete falan çalışıyor. koç, galatasaray, bilkent falan kazanıp yabancı dile hakim bir hukukçu olacaksa ne ala, olmayacaksa yol yakınken psikoloji yazsın, güzel güzel okusun, yurtdışına çıksın.
0
transsiberianexpress
yaşamak gerçekten ciddi bir iş mi?YAŞAMAYA DAİR 1 Yaşamak şakaya gelmez, büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın bir sincap gibi mesela, yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden, yani bütün işin gücün yaşamak olacak. Yaşamayı ciddiye alacaks
yaşamak gerçekten ciddi bir iş mi?
YAŞAMAYA DAİR
1
Yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
Yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yanı ağır bastığından.
1947
2
Diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız,
yani, beyaz masadan,
bir daha kalkmamak ihtimali de var.
Duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini
biz yine de güleceğiz anlatılan Bektaşi fıkrasına,
hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden,
yahut da sabırsızlıkla bekleyeceğiz
en son ajans haberlerini.
Diyelim ki, dövüşülmeye deşer bir şeyler için,
diyelim ki, cephedeyiz.
Daha orda ilk hücumda, daha o gün
yüzükoyun kapaklanıp ölmek de mümkün.
Tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu,
fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz
belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu.
Diyelim ki hapisteyiz,
yaşımız da elliye yakın,
daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının.
Yine de dışarıyla birlikte yaşayacağız,
insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla
yani, duvarın ardındaki dışarıyla.
Yani, nasıl ve nerede olursak olalım
hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak...
1948
3
Bu dünya soğuyacak,
yıldızların arasında bir yıldız,
hem de en ufacıklarından,
mavi kadifede bir yaldız zerresi yani,
yani bu koskocaman dünyamız.
Bu dünya soğuyacak günün birinde,
hatta bir buz yığını
yahut ölü bir bulut gibi de değil,
boş bir ceviz gibi yuvarlanacak
zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız.
Şimdiden çekilecek acısı bunun,
duyulacak mahzunluğu şimdiden.
Böylesine sevilecek bu dünya
"Yaşadım" diyebilmen için...
Nazım HİKMET
www.siir.gen.tr
Rüştü Asyalı - Yaşamaya Dair
www.youtube.com
YAŞAMAYA DAİR
1
Yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
Yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yanı ağır bastığından.
1947
2
Diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız,
yani, beyaz masadan,
bir daha kalkmamak ihtimali de var.
Duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini
biz yine de güleceğiz anlatılan Bektaşi fıkrasına,
hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden,
yahut da sabırsızlıkla bekleyeceğiz
en son ajans haberlerini.
Diyelim ki, dövüşülmeye deşer bir şeyler için,
diyelim ki, cephedeyiz.
Daha orda ilk hücumda, daha o gün
yüzükoyun kapaklanıp ölmek de mümkün.
Tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu,
fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz
belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu.
Diyelim ki hapisteyiz,
yaşımız da elliye yakın,
daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının.
Yine de dışarıyla birlikte yaşayacağız,
insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla
yani, duvarın ardındaki dışarıyla.
Yani, nasıl ve nerede olursak olalım
hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak...
1948
3
Bu dünya soğuyacak,
yıldızların arasında bir yıldız,
hem de en ufacıklarından,
mavi kadifede bir yaldız zerresi yani,
yani bu koskocaman dünyamız.
Bu dünya soğuyacak günün birinde,
hatta bir buz yığını
yahut ölü bir bulut gibi de değil,
boş bir ceviz gibi yuvarlanacak
zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız.
Şimdiden çekilecek acısı bunun,
duyulacak mahzunluğu şimdiden.
Böylesine sevilecek bu dünya
"Yaşadım" diyebilmen için...
Nazım HİKMET
www.siir.gen.tr
Rüştü Asyalı - Yaşamaya Dair
www.youtube.com
0
proletarier aller lander vereinigt euch
Hicbir psikolojik destek almadan bir sosyopat kendi kendine duzelebilir mi? Sosyopatliga ne sebep olur? Bu sorulara cevap ariyorum turkce veya ingilizce kaynak da gosterebilirsiniz o da olur.
Hicbir psikolojik destek almadan bir sosyopat kendi kendine duzelebilir mi? Sosyopatliga ne sebep olur? Bu sorulara cevap ariyorum turkce veya ingilizce kaynak da gosterebilirsiniz o da olur.
0
sosyopatlik ile psikopatlik farkli seyler. bildigim kadariyla sosyopatlar yaptiklari seyin kotu oldugunun farkinda degil. o yuzden kendi kendine duzelebilecegini sanmiyorum. buraya yazdigin sorulari direkt google'a yazarak cevaplarini bulabilirsin, ancak ben sosyopat ve psikopat arasindaki farki arastirarak baslamani tavsiye ederim.
0
Hayır düzelemez.
Tedavi alsa da düzelemez zaten.
Hem fizyolojik hem genetik faktörleri olsa da en önemli sebebi beyin hasarı. Eğer beyinde sosyopatlarda olduğu gibi bir hasar yoksa antisosyal kişilik bozukluğu oluşuyor.
Bu arada hasar yanlış oldu, farklılık ya da anomali diyebiliriz.
Şu an kaynak vermeye üşendim ama yarın hatırlatırsan birkaç makale yollamaya çalışırım.
Tedavi alsa da düzelemez zaten.
Hem fizyolojik hem genetik faktörleri olsa da en önemli sebebi beyin hasarı. Eğer beyinde sosyopatlarda olduğu gibi bir hasar yoksa antisosyal kişilik bozukluğu oluşuyor.
Bu arada hasar yanlış oldu, farklılık ya da anomali diyebiliriz.
Şu an kaynak vermeye üşendim ama yarın hatırlatırsan birkaç makale yollamaya çalışırım.
0
@bir nick var benden iceri bu farklılık veya anomalilere veya beyin hasarı adı her neyse yani neler sebep oluyor peki?
psikopatlık nereden çıktı ki? psikopatlık nedir tam tanımıyla bilmesem de emin olarak en azından sosyopatları tanımlayan nitelikleri biliyorum niye farkını araştırmalıyım anlamadım?
psikopatlık nereden çıktı ki? psikopatlık nedir tam tanımıyla bilmesem de emin olarak en azından sosyopatları tanımlayan nitelikleri biliyorum niye farkını araştırmalıyım anlamadım?
0
sosyopat, psikopat artık dsm-iv'de anti sosyal kişilik bozukluğu olarak geçiyor. bazı insanlar genetik, biyolojik ya da epigenetik yatkınlıklarla doğuyor. yetişkin bir insan düzelemez. çocukken tespit edilirse, düzelebilmesi mümkün olabilir. bazı insanlar herhangi bir yatkınlık doğmuyor, ama yaşadıkları bir olay sonucunda hissettikleri bazı şeylerden ötürü böyle bir bozukluk geliştiriyorlar. illaki büyük bir şey yaşamalarına gerek yok nasıl hissettikleri önemli, aynı şeyi yaşayan başka birey tam tersine gelişmiş bir empati yeteneğine sahip olabilir. aradaki farklılığın neden olduğu tam olarak bilinmiyor. normal yetişkin bir insanın beyninin bazı yerleri hasar alırsa sonradan benzer bir yapı gösterebilir. patolojik durumlarda neden dolayı oluşmuş olursa olsun fMRI ile hastalık tespit edilebilir.
0
Sosyopat ve psikopat farkli seyler degil zaman icinde degisime ugrayan kavramlar, robert hare'in kitaplarina ulasin derim. Internette de ulasabileceginiz gibi turkce kaynaklar da var. Gecenlerde yasamini kaybeden alper engellerin doktora tezi de bu konudaydi. Genel olarak antisosyal kisilik bozuklugu altinda toplanabilir ancak robert hare bi derecelendirme yapip psikopatiyi daha agir bir patoloji olarak konumlandiriyor. Vicdani gelisimle ilgili derecelendirme gibi.
Sonra sorunum gerisine gelirsek kendi kendine degisim mumkun degil. Zaten kisilik bozuklujlarinda kisi kendini hakli buldugu icin kendi kendine degisim mumkun degil. Ayni zamanda kisilik bozukluklari icinde tedavisi en zor (imkansiza yakin) grup da antisosyallerdir. Hatta bazi kaynaklarda tedavi sirasinda duygusal gelisim yerine duygulari taklit etmeyi ogrendikleri icin tedavinin tehlikeli.oldugunu soyleyenler de var. Ama son donem 3. Dalga terapiler (duygu odakli terapiler, nesne iliskileri kurami, sema terapi) kisilik bozukluklarinin terapisine agirlik vermeye basladi.
Sonra sorunum gerisine gelirsek kendi kendine degisim mumkun degil. Zaten kisilik bozuklujlarinda kisi kendini hakli buldugu icin kendi kendine degisim mumkun degil. Ayni zamanda kisilik bozukluklari icinde tedavisi en zor (imkansiza yakin) grup da antisosyallerdir. Hatta bazi kaynaklarda tedavi sirasinda duygusal gelisim yerine duygulari taklit etmeyi ogrendikleri icin tedavinin tehlikeli.oldugunu soyleyenler de var. Ama son donem 3. Dalga terapiler (duygu odakli terapiler, nesne iliskileri kurami, sema terapi) kisilik bozukluklarinin terapisine agirlik vermeye basladi.
0
chihirovekohaku
Eskişehir'den hızlı trenle İstanbul'a vardık. Pendik'te indik... Mümkün olan en kısa sürede Çapa'ya nasıl gideceğim? Ne kadar sürer tahmini? ^^ Tarif edebilir misiniz? :)
Eskişehir'den hızlı trenle İstanbul'a vardık. Pendik'te indik...
Mümkün olan en kısa sürede Çapa'ya nasıl gideceğim?
Ne kadar sürer tahmini? ^^ Tarif edebilir misiniz? :)
Mümkün olan en kısa sürede Çapa'ya nasıl gideceğim?
Ne kadar sürer tahmini? ^^ Tarif edebilir misiniz? :)
0
ekaterina
Tik atmak önemsiz bir şey tamam ama 30 sn. de olsa zaman ayırıp cevap yazıyorum, mantıklı bi cevap veriyorum çoğu zaman ve bence atılması lazım. Özellikle yorumlanması gereken bir soru sorulduğu zaman, soruyu soran kişinin sadece beğendiği cevaba tik atması sizce normal mi, madem sadece beğendiği ce
Tik atmak önemsiz bir şey tamam ama 30 sn. de olsa zaman ayırıp cevap yazıyorum, mantıklı bi cevap veriyorum çoğu zaman ve bence atılması lazım. Özellikle yorumlanması gereken bir soru sorulduğu zaman, soruyu soran kişinin sadece beğendiği cevaba tik atması sizce normal mi, madem sadece beğendiği cevapları duymak istiyor o zaman sormamalıydı öyle değil mi? Aşağıda bi duyuru var aynen böyle yapan birisini görüp yazdım diye tik verilen kişiyi kıskandığım söylenip çeşitli hakaretler edildi de lol.
leading man hakaret etme lütfen mesajla. Etme diyorum anlamıyor musun :D
leading man hakaret etme lütfen mesajla. Etme diyorum anlamıyor musun :D
0
aşağıdaki duyuruyu okumadım ama ben de senin gibi düşünüyorum. itin götüne soksalar da soruma cevap veriliyosa onu tiklerim genelde.
0
Bundan sonra sadece beğendiğim cevaplara ve kullanıcılara tik atacağım. Çünkü herkese tik atınca saçma sapan insanlar yüz buluyorlar ve her duyuruna salça olmaya başlıyorlar. Ben senin düzgün cevap verdiğini düşünmüyorum. Her duyurunda "ahahaha" diye bir kalıp kullanıyorsun. Bu inanılmaz itici bir tavır benim gözümde. Hatta geçenlerde bir tartışmaya bodoslama dalıp beni kafana göre yargılamışlığın var. Böyle cevaplara ancak kaostan beslenen insanlar tik atar. Senin gibi birkaç kişi daha var. Buna sen de tik atmayacaksın mesela. Zaten tik at diye yazmadım. Dışarıdan ne kadar saçma göründüğünü fark et diye yazdım. Yoksa bilendiğim falan yok.
0
kişisel fikir soran, soruyu sorarken de belli bir tarafa yönlendirip tüm cevapları tikleyip işine gelmeyenleri boş geçen tipler tam nefretlik. özellikle siyaset-din vb. konularda bunu yapan tipler var. onun dışında teknik bir konuda amatör bir cevap verirsem karşıdaki de yetersiz bulup tiklemezse sorun değil.
0
@dissendium bilenmişsin ki unutmamışsın diyorum ben de. Bi de ciddi bi meseleye geyik bile yapmam yanlış hatırlıyorsun veya belirli şeyleri hatırlıyorsun çünkü bana bilenmişsin. Olabilir. Hatta bak ben sana o dediğin olaydan sonra gayet ciddi bi cevap yazdığımda tik atmamıştın şimdi hatırladım. Ben soran kişiye göre bakmıyorum duyurulara. Herkes böyle değil tabii.
0
Ben cevap veren herkese tik atmaya çalışırım. Adam zahmet etmiş yazmış. Tik de bir anlamda teşekkür oluyor. Teşekkür ederim diye yazınca siliyor çünkü modlar.
0
Valla ne yalan söyleyeyim biraz bilendiğim doğru. Bunun sebebi de gayet doğru hatırladığım yanıtların ve tavrın. Senden daha çok bilendiğim insanlar da var. Sana özel olarak bilenmedim dedim çünkü her duyurunun altında sana nefret kusacak, seni sürekli rahatsız edecek biri değilim. Benim hafızam iyidir. 10 yıl önce bir konuşmada söylediğim şeyleri bile hatırlarım. Bunun bilenmekle ilgisi yok.
0
İşte sen bu kadar garip bir insansın. Başka bir duyuruda benim nick'imi hatırlayıp eleştiri yapıyorsun, ama sonra "ben nick'lere bakmam" deyip soruma yanıt yazıyorsun. Sonra da "ahaha pardon senin sorunmuş" diye yanıt yazıyorsun. Yani bu kadar dengesiz ve histerik bir tavrı ben burada hiç kimsede görmedim. Dediğim gibi bir kez boş bir cevapla bir kullanıcıyı tanımışsam muhatap olmamak için verdiği yanıta tik atmayabilirim. Duyuruda her yanıta tik atılacak diye bir kural da yok.
0
gayet tutarlı aslında. Demek istediğim sana gıcık oluyorum diye sorduğun sorunun cevabını bilip de vermemezlik yapmamdı yanlış anlaşılmış, o duyurunu da hatırladım cidden görmemiştim senin olduğunu ve benden sonraki cevaplara bakarken mantıklı cevap vermeme rağmen tik atılmayan sadece ben olunca farkettim ki, kin güdüp atmamışsın, rahatsız oldugunu düşünüp pardon yazmıştım ama bi yandan da komik geldi, hala histeriklik nerde bilmiyorum. Neyse sorun yok.
0
Bunun bir üst versiyonunu geçen gün soru olarak sormuştum.
Tik atmak duyuruyu açana bırakıldığı için istediğine atabilir. Ben de dissendium gibi yapabilirim belki belli olmaz.
Leading man sana da mı hakaret ediyor mesaj ile? Tam bir fiyasko.
Tik atmak duyuruyu açana bırakıldığı için istediğine atabilir. Ben de dissendium gibi yapabilirim belki belli olmaz.
Leading man sana da mı hakaret ediyor mesaj ile? Tam bir fiyasko.
0
bende bazılarının cevaplarının cogunu sacma sapan buluyorum, bence de cogu insanın tiki hak etmiyor yorumları.
0
Yorumlanacak degil genelde bilgi alacak sorular soruyorum. Onlarda yanlis olan, ise yaramayacak cevaplari tiklemiyorum. Bunun sebebi o duyuruya daha sonra ulasacak kisiye yon gostermesi. Yanlis cevaplarin tiklenmesini de bu mantikla sacma buluyorum. Ve genelde bilgim dahilinde sorulara cevap verirrim onlarin da tiklenmemesini biraz sacma buluyorum ama sonradan mobil yuzunden olabildigini fark edip bunu umursamayi biraktim.
Ancak dediginiz gibi yorum ve fikir sorularina verilen yanitlarin bazilarinin tiklenip bazilarinin tiklenmemesi abes. He tabii saygisiz veya konuyla ilgili olmayan ya da gereksiz ogut veren tipte cevaplari tiklememek de herkes sonuna kadar hakli.
Ancak dediginiz gibi yorum ve fikir sorularina verilen yanitlarin bazilarinin tiklenip bazilarinin tiklenmemesi abes. He tabii saygisiz veya konuyla ilgili olmayan ya da gereksiz ogut veren tipte cevaplari tiklememek de herkes sonuna kadar hakli.
0
tepedeki psychedelic adam
hangisi? gerçi hiçbirini beğeneceğimi sanmıyorum artık ama bi sorayım dedim yine de. mesela çilek reçeli severim ama satılanlar kırmızı renkli şekerli sıvının içindeki kafam kadar reçel şeklinde oluyor. bi kere çilek öyle olmamalı mesela. marmelat filan diye mi bakmak lazım acaba. o da yok ki. şefta
hangisi? gerçi hiçbirini beğeneceğimi sanmıyorum artık ama bi sorayım dedim yine de. mesela çilek reçeli severim ama satılanlar kırmızı renkli şekerli sıvının içindeki kafam kadar reçel şeklinde oluyor. bi kere çilek öyle olmamalı mesela. marmelat filan diye mi bakmak lazım acaba. o da yok ki. şeftali reçeli de severim mesela ama o da yok güzel.
0
kiraz reçeli bence bu konuda daha anlayışlı.
ve evet reçel yapmak baya kolay.
ve evet reçel yapmak baya kolay.
0
Migros'ta satılan yabancı bi reçel vardı, çok güzeldi o. İkili-üçlü karışık meyvelisi ve ayrıca tek meyve reçeli vardı. Biraz pahalı ama denenebilir.
0
reçel dediğin vişne olur gerisi çöptür. tabi bir de kızılcık reçeli var. kuşburnu da tamamen farklı :)
0
mesela yenigün'ü denemiştim ama o da jöle gibi, kuru gibi bi değişikti. onu da sevmemiştim.
0
annem bizim eve cocuklugumdan beri hep penguen'in visne recelini aldi.
farkli evlerde denedigim farkli recel markalari ve universitede almak zorunda kaldigim recellerle kiyaslayinca penguen'in gercekten iyi oldugunu soyleyebilirim.
biz hep visne aldik, onun disindakiler icin bisey diyemem.
farkli evlerde denedigim farkli recel markalari ve universitede almak zorunda kaldigim recellerle kiyaslayinca penguen'in gercekten iyi oldugunu soyleyebilirim.
biz hep visne aldik, onun disindakiler icin bisey diyemem.
0
Ben şu iki markayı seviyorum:
www.kocamaar.com
tr.nargourmet.com
Fiyatları yüksek ama az yiyeyim düzgün yiyeyim diye düşünüyorum kendi adıma.
www.kocamaar.com
tr.nargourmet.com
Fiyatları yüksek ama az yiyeyim düzgün yiyeyim diye düşünüyorum kendi adıma.
0
kaffle
Gerçek olaylara dayalı cinayetlerin/kurtuluş hikayelerinin ya da olağandışı psikiyatrik/nörolojik durumların anlatıldığı internetten ulaşabileceğim dizi/film/program önerilerinizi yazarsanız çok mutlu olurum. ^^
Gerçek olaylara dayalı cinayetlerin/kurtuluş hikayelerinin ya da olağandışı psikiyatrik/nörolojik durumların anlatıldığı internetten ulaşabileceğim dizi/film/program önerilerinizi yazarsanız çok mutlu olurum. ^^
0
sirf bunla ilgili bi kanal var aslinda. abd'deki gercek cinayet vakalarini anlatiyor. discovery'nin id extra kanali. onun programlari belki online da izleniyordur bi yerlerden. bir de nat geo'da kabusa donen yolculuklar belgeseli var. genelde uyusturucu kuryeleri nasil yakalandiklarini anlatiyor. ama ilginc seyler var onda da baya. yine nat geo'da bang up abroad var. turistlerin basina gelen facialari anlatiyor. trt belgesel'de bi ara polis dayilarin anlattigi ve oscarlik canlandirmali gercek cinayetlerin anlatildigi bi program vardi. hala duruyor mu bilmiyorum.
0
çeşitli psikolojik sorunları olan insanların hayatlarına dahil eden reality show'lar var
obsessive-compulsive cleaners
hoarders (istifçiler)
tabu (her bölüm farklı konu)
lifetime channel böyle epey program yayınlıyor
tarihi manyaklıklar için de viasat history fena değil
obsessive-compulsive cleaners
hoarders (istifçiler)
tabu (her bölüm farklı konu)
lifetime channel böyle epey program yayınlıyor
tarihi manyaklıklar için de viasat history fena değil
0
Öyle programlar olduğunu biliyorum tlc'yi izleyebildiğim dönemde izliyordum obsessive-compulsive cleaners'ı falan ama tv gidince onlar da gitti. Genelde öyle programlar da pek bulunmuyor nette. Orijinalinden de izleyebilirim yoksa ama yok.
Belgesel önerilerinize de açığım bu arada.
Belgesel önerilerinize de açığım bu arada.
0
kolunu bacagini kestirmek isteyenlerin oldugu body dismorphia ve bir olay sonrasi kendi dilini yabanci aksanla konusmaya baslayanlarin oldugu foreign accent syndrome belgesellerini izlemistim youtube'da bulabilirsin.
0
Criminal minds suç konusunda
House ise tıp konusunda istediğinizi verebilecek diziler.
House ise tıp konusunda istediğinizi verebilecek diziler.
0
